Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

Travma Bağı Nedir, Travma Bağından Nasıl Kurtulurum?

23 Aralık 2023 Yazar: Tuğçe Turanlar Bağlanma Stilleri, İlişkiler ve Psikoloji, Narsisizm, Travma ve Çocukluk İzleri 0 Yorum

Travma Bağı Nedir?

Travma bağı, genellikle zorlu ve toksik ilişkilerde, kişinin istismarcıya karşı duyduğu sağlıksız bağlılığı olarak tanımlanır. Örneğin, biri uzun süreli duygusal veya fiziksel istismar yaşadığında, ona zarar veren kişiye karşı empati ve bağlılık hisseder. Bu durum kurbanın, istismarcının davranışlarını normalleştirme ve onları savunma eğiliminde olmasına yol açar. Bu genellikle istismarcının kontrol ve manipülasyonuna bağlı olarak gelişir. Kişi, kendini bu zararlı ilişkiden kurtarmayı zorlaştırır.

Travma Bağının Belirtileri

  • Aşırı Duygusal Bağlılık: Size kötü davranan kişiye karşı yoğun bir bağlılık ve ihtiyaç duygusu geliştirirsiniz. Bu kişi olmadan yaşayamayacağınızı ya da mutlu olamayacağınızı hissedersiniz.
  • Rasyonalizasyon ve İdealizasyon: İstismarcının davranışlarını normalleştirir veya mazur görürsünüz. Onun iyi yönlerini abartır ve kötü davranışlarını göz ardı eder veya haklı çıkarırsınız.
  • Bağımlılık ve Korku: Size kötü davranan o kişi olmadan yapamayacağınız korkusu geliştirirsiniz. Bu korku; yalnız kalma, terk edilme ya da sevilmeme korkusu gibi korkular olur.
  • Duygusal Dalgalanmalar: İlişkinizde sık sık duygusal iniş çıkışlar yaşarsınız. İstismarcıyla olan iyi zamanlarınız. kötü zamanlara göre daha az olur; ancak bu iyi zamanlar sizi ilişkide tutar.
  • İlişkinin Döngüsel Doğası: İstismarcı ile aranızdaki ilişki genellikle bir döngü izler: toksik davranış, pişmanlık, barışma ve tekrar toksik davranış. Bu döngü, bağlılığınızı sürdürür.
  • Kendini Değersiz Hissetme: Kendi değerinizi ve ihtiyaçlarınızı göz ardı eder kendinizi istismarcının ihtiyaçlarına göre şekillendirirsiniz.
  • İzolasyon: Diğer insanlardan ve destek kaynaklarından uzaklaşabilirsiniz, çünkü ilişkiniz size dünyanın geri kalanından kopmuş hissettirir.

Travma Döngüsü – Travma Bağı

Genellikle toksik ilişkilerde görülen bir durumdur. Kötü muamele gören kişi, ona kötü davranan kişiye sürekli umut ve bağlılık duyar. İstismar eden kişi  özür diler ve pişman olduğunu söyler. Kötü davranışların normal gibi görünmesini sağlar. Tekrar tekrar yaşanan bu durum, mağdur kişinin ilişkiden ayrılmasını zorlaştırır.

Travma Bağından Nasıl Kurtulurum?

Travma bağını kırmak için atılacak adımlar kişisel bir yolculuk gerektirir. İşte bu süreci başlatmak ve sürdürmek için bazı öneriler:

Travma Bağını Tanımak

İlk adım, travma bağının farkına varmak ve bunun sağlıklı veya sürdürülebilir bir ilişki olmadığını kabul etmektir. Travma bağının ne olduğunu ve nasıl etkilediğini anlamak, kurtulma sürecine başlamak için önemlidir.

Profesyonel Yardım Aramak

Terapist veya danışman gibi travma ve ilişkiler konusunda uzmanlaşmış bir profesyonelle çalışmak. Bu çalışmalar deneyimlerinizi, duygularınızı ve kalıplarınızı keşfetmek için güvenli bir alan sağlar.

Sınırlar Belirlemek

 Sınırları belirledikten sonra, bunları net bir şekilde ifade etmek önemlidir.

Kendine Bakım Yapmak ve Kendine Şefkat Göstermek

Kendine iyi bakmak ve kendine karşı nazik olmak, iyileşme yolunda çok önemlidir. Sizi mutlu eden insanlarla vakit geçirmek, kendi sağlığınızı ve refahınızı ilk sıraya koymak bu süreçte büyük ölçüde iyi gelir.

Duygularınızı İşlemek

Bu yolculuk sırasında ortaya çıkan duyguları hissetmeye ve işlemeye izin vermek normaldir. Günlük tutmak, güvendiğiniz bir arkadaşla konuşmak veya hobiler (resim yapmak) bu duyguları ifade etmeye ve serbest bırakmaya yardımcı olur.

Olumsuz İnançları Sorgulamak

Travma bağına bağlı kalmayı sağlayan olumsuz inançları ve düşünceleri tanımlayıp sorgulamak önemlidir. Olumsuz inançları sorgulamak, sağlıklı ve sevgi dolu ilişkileri hak ettiğinizi ve iyileşmeye değer olduğunuzu anlamayı ifade eder.

Kişisel Gelişime Odaklanmak

İlgi alanlarınızı keşfedin, hedefler belirleyin ve güçlü bir benlik duygusu oluşturmaya yardımcı olacak aktivitelere yatırım yapın.

Bu süreçte sabırlı olmak ve her adımda küçük zaferleri kutlamak önemlidir. Kendinize bu süreç boyunca nazik davranın ve iyileşmenin zaman aldığını unutmayın. Destek ve kararlılık, travma bağından kurtarır.

Sonuç olarak, travma bağını kırmak, kendini yeniden keşfetme ve güçlendirme yolculuğudur. Bu süreç, zorluklarla dolu olur, ancak her adım, bireysel gücünüzü ve dayanıklılığınızı artırır. Kendinize karşı sabırlı ve şefkatli olmak, profesyonel destek almak ve güvenli bir destek ağı oluşturmak, bu dönüşüm yolculuğunda önemli kilometre taşlarıdır. Travma bağından kurtulmak, sadece geçmişteki acıları geride bırakmak değil, aynı zamanda daha sağlıklı, dengeli ve özgür bir geleceğe adım atmak demektir. Unutmayın, bu yolculuk sizi sadece iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda daha güçlü ve bilinçli bir birey olarak yeniden doğmanıza da olanak tanır.

Travma Bağı Nedir? Travma Bağından Nasıl Kurtulurum ?

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynaklar

Reid, J., Haskell, R., Dillahunt-Aspillaga, C., & Thor, J. (2013). Trauma bonding and interpersonal violence. Psychology of trauma.

George, V. (2015). Traumatic bonding and intimate partner violence.

Bireysel psikoterapi Online Psikoterapi
Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Dopamin ve Serotonin İlişkisi
Dopamin ve Serotonin İlişkisi
18 Haziran 2024

Dopamin ve Serotonin İlişkisi Dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterler,...

Devamı
Love Bombing: İlişkilerde Sevgi Görünümlü Manipülasyon
Love Bombing: İlişkilerde Sevgi Görünümlü Manipülasyon
17 Haziran 2024

İlişkinizin ilk günlerini hatırlıyor musunuz? Her şey harikaydı, değil mi? Size...

Devamı
Gölge Arketipi
Gölge Arketipi
16 Aralık 2024

Carl Gustav Jung’un psikoloji dünyasına kazandırdığı en etkileyici kavramlardan...

Devamı
Mahşerin Dört Atlısı – İlişkileri Yıpratan Davranışlar
Mahşerin Dört Atlısı – İlişkileri Yıpratan Davranışlar
9 Kasım 2024

İlişkilerde anlaşmazlıklar (mahşerin dört atlısı), duygusal kopukluklar ve...

Devamı

Instagram

Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan bir deneyim değil; sosyal medya da bu sürecin önemli bir parçası haline geldi 💔

Eski partnerin paylaşımlarını görmek, hikâyelerini takip etmek ya da ortak fotoğraflarla karşılaşmak, duygusal toparlanmayı zorlaştırabilir. 

Kaygılı bağlanan kişiler ayrılık sonrası sosyal medyada daha yoğun “takip” davranışı gösterirken; kaçınan bağlanan kişiler genellikle tüm dijital izleri silmeyi tercih eder. 

Modern ilişki dinamikleri arasında yer alan “ghosting” (aniden ortadan kaybolma) ve “breadcrumbing” (ufak mesajlarla umut verip ilişkiyi sürüncemede bırakma) gibi davranışlar ise bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

🔗 Yazının tamamını www.tugceturanlar.com’da okuyabilirsiniz 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fi Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fiziksel sınırlarla değil, duygusal ve dijital alanlarla da şekillendiğini ortaya koyan bir kavramdır. 

Sosyal medyada flörtöz etkileşimler, eski sevgiliyle gizli mesajlaşmalar ya da partnerden saklanan yakınlıklar, görünürde küçük olsa da güveni zedeleyebilir. Bu davranışların ortak özelliği gizlilik, duygusal yatırım ve ilgi odağının partnerden başkasına kaymasıdır. Bu nedenle mikro aldatma, ilişkilerde belirsizlik ve güvensizlik duygularını tetikleyerek büyük krizlere yol açabilir❤️‍🩹

Bununla birlikte, her davranışın mikro aldatma sayılıp sayılmayacağı çiftlerin ortak sınırlarına bağlıdır. Bazı ilişkilerde eski sevgiliyle iletişim önemsiz görülebilirken, başka bir ilişkide bu durum ciddi bir güven sorununa dönüşebilir. Bu nedenle mikro aldatmayı anlamanın anahtarı, partnerlerin açık iletişim kurması, sınırlarını netleştirmesi ve birbirlerinin hassasiyetlerini gözetmesidir. Şeffaflık ve empati, mikro aldatmanın ilişkilerde yıkıcı bir tehdit olmaktan çıkıp, güveni güçlendiren bir farkındalık alanına dönüşmesini sağlayabilir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi? Aşa 🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi?

Aşağıdaki cümlelerden hangileri size daha tanıdık geliyor?

1. Başkalarının hayranlığına ihtiyaç duyarım ve bu benim değerimi kanıtlar.
2. Çoğu zaman empati kurmakta zorlanırım ve mesafeli dururum.
3. İlişkilerde kontrolün bende olmasını isterim.
4. Kendimi çoğu zaman kurban gibi hissederim.
5. Kabul görmek için uyum sağlarım, bazen de kendimden vazgeçerim.
6. Partnerimin başarılarını ve güçlü yanlarını kendi kimliğime katmaya çalışırım.

👉 Eğer daha çok 1-2-3 size uyuyorsa, erkek narsisizmine özgü yönler sizde daha baskın olabilir.

👉 Eğer daha çok 4-5-6 size uyuyorsa, dişi narsisizme özgü yönler sizde daha fazla olabilir.

(Bu test bir tanı aracı değildir; sadece farkındalık yaratmayı amaçlar.)

Barbel Wardetzki, Almanya’da narsisizm üzerine çalışan terapist ve yazar. Onun “Dişi ve Erkek Narsisizm” diye yaptığı ayrım, biyolojik cinsiyetten çok narsisizmin iki farklı dışavurum biçimini anlatıyor:

1. “Erkek narsisizm” (männlicher Narzissmus)

* Daha çok gösterişli, dışa dönük, üstünlük vurgulu bir tarzı ifade eder.
* Tipik özellikler: kibir, grandiyözlük, başarıya ve güce odaklanma, sürekli takdir arama.
* Dışarıdan güçlü, etkileyici, hatta “dokunulmaz” görünür.
* Yani bu daha çok toplumun “maskülen güç” imgeleriyle örtüşüyor.

2. “Dişi narsisizm” (weiblicher Narzissmus)

* Daha çok ilişki odaklı, bağımlı, onay arayışlı bir narsisizm biçimi.
* Tipik özellikler: sürekli sevilme, kabul görme, vazgeçilmez olma ihtiyacı; fedakârlık yaparak değer kazanma çabası.
* Dışarıdan uyumlu, alçakgönüllü biri gibi görünebilir ama altında derin bir değersizlik ve onaylanma açlığı vardır.
* Bu da toplumun “feminen uyum” beklentileriyle bağlantılıdır.

👉 Wardetzki’nin asıl vurgusu şu: Her iki biçim de özde aynı narsisistik yarayı (değersizlik ve reddedilme korkusu) saklar, sadece toplumda öğrenilen rollere göre farklı maskelerle dışa vurulur.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
❤️‍🩹 Duygu köprüsü, geçmişte yaşadığımız yoğun bir duygunun, bugün benzer bir durumla karşılaştığımızda yeniden tetiklenmesidir. 

İlişkinizdeki Duygu Köprüsünü Keşfetmek İçin Kendinize Aşağıdaki Soruları Sorabilirsiniz

Partnerimin bu davranışı bende hangi duyguyu tetikledi?

Bu duyguyu ilk kez hayatımda ne zaman hissetmiştim?

Geçmişte bu duyguyu hissettiğim olay kiminle yaşanmıştı?

Şu anki tepkim gerçekten bugünkü duruma mı ait?

Bu farkındalık, ilişkide nasıl daha sağlıklı bir tepki vermeme yardımcı olabilir?

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
Instagram'da takip et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Dopamin EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi ilişki Jung Kişilik Bozuklukları Kişisel Gelişim narsist Nörobilim Online EMDR Online psikolog Online Psikoterapi Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi İlişkiler

Son Eklenenler

  • Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
  • Mutluluk Korkusu: Neden Bazı İnsanlar Mutluluk Hissinden Kaçar?
  • Mikro Aldatma ve İlişkiler
  • Dişi ve Erkek Narsisizm: İlişkilerde İki Farklı Yüz
  • İlişkilerde Pygmalion Etkisi: Beklentilerimiz Bizi Nasıl Şekillendirir?
  • Kuşaklararası Travma Aktarımı

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz