Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
featured_image

Aşırı düşünmeyi (overthinking) nasıl durdurabilirim?

26 Aralık 2025 Yazar: Tuğçe Turanlar İlişkiler ve Psikoloji 0 Yorum

Günümüzün yoğun bilgi akışı içinde zihnimizin bazen bir “döngüye” girmesi oldukça doğaldır. Ancak bu süreç çözüm üretmek yerine sizi aynı senaryolara hapsediyor, enerjinizi tüketiyor ve eyleme geçmenizi engelliyorsa, buna “Overthinking” (Aşırı Düşünme) diyoruz. Peki, zihnimiz bizi neden bu labirente hapseder? Bu döngüden çıkıp zihinsel berraklığa kavuşmak için kullanabileceğiniz bilimsel temelli stratejiler nelerdir? Bu yazıda aşırı düşünmeyi (overthinking) nasıl durdurabilirim sorusuna bilimsel ve pratik yanıtlar bulacaksınız.

1. Zihnimiz Neden “Aşırı” Çalışır?

Aşırı düşünme aslında beynimizin yanlış çalışan bir savunma mekanizmasıdır. İlkel beynimiz (amigdala), belirsizliği bir tehdit olarak algılar. Gelecekteki kötü senaryoları tekrar tekrar kurarak aslında kendimizi “güvende” tutmaya çalışırız. Ancak bu durum, ortada somut bir tehlike yokken bile zihni sürekli “savaş ya da kaç” modunda tutarak kronik strese yol açar.

Aşırı düşünmeyi besleyen temel psikolojik yapılar şunlardır:

  • Metabilişsel İnançlar: “Düşünürsem çözüm bulurum” veya “Endişelenmezsem hazırlıksız yakalanırım” gibi yanlış inanışlar.
  • Mükemmeliyetçilik: Hata yapma korkusuyla en küçük detayı bile defalarca kontrol etme isteği.
  • Kontrol İhtiyacı: Hayatın getirdiği belirsizlikleri düşünce yoluyla yönetme çabası.

2. Sağlıklı Düşünme ve Ruminasyon Farkı

Her derin düşünme hali “aşırı” değildir. Aradaki farkı anlamak, müdahale etmeyi kolaylaştırır:

  • Sağlıklı Düşünme: Eylem odaklıdır. “Bu sorunu nasıl çözerim?” diye sorar ve bir plan yapar.
  • Ruminasyon (Zihinsel Geviş Getirme): Geçmişe veya olumsuzluğa odaklıdır. “Neden böyle oldu?”, “Keşke yapmasaydım” gibi döngüsel sorular sorar ama bir adım bile ileri gitmez. Bu durum Analiz Felci  yaratarak sizi karar veremez hale getirir.

3. Zihni Ehlileştirmek İçin Pratik Teknikler

Aşırı düşünme başladığında kontrolü ele almak için aşağıdaki yöntemleri birer “araç çantası” gibi kullanabilirsiniz:

Duyguyu Etiketleme (Tanı ve Yatıştır)

Bir düşünce sarmalına girdiğinizi fark ettiğiniz an, onu iç sesinizle etiketleyin: “Şu an yine aşırı düşünme döngüsündeyim.” Bu etiketleme, duygusal yoğunluğu azaltır ve beynin rasyonel kısmını (prefrontal korteks) devreye sokar.

5-4-3-2-1 Topraklama

Zihin geçmişte veya gelecekte kaybolduğunda, bedeni “şimdi”ye çapalamak gerekir:

  • Gördüğünüz 5 nesneye bakın.
  • Dokunabildiğiniz 4 farklı dokuyu hissedin.
  • Duyabildiğiniz 3 sese odaklanın.
  • Koklayabildiğiniz 2 kokuyu fark edin.
  • Tadabildiğiniz 1 şeye (veya ağzınızdaki tada) odaklanın.

Endişe Saati

Endişeleri bastırmak, onların daha güçlü dönmesine neden olur. Bunun yerine kendinize her gün 15 dakikalık bir “endişe saati” belirleyin. Gün içinde gelen tüm kaygıları bir kenara not edin ve zihninize şunu söyleyin: “Bunu şimdi değil, endişe saatimde düşüneceğim.”

Üç Senaryo Analizi

Zihniniz en kötü senaryoyu yazdığında, dengeyi kurmak için şu üç soruyu sorun:

  1. Olabilecek en kötü şey ne? (Ve bununla nasıl başa çıkarım?)
  2. Olabilecek en iyi şey ne?
  3. Gerçekleşmesi en muhtemel (gerçekçi) senaryo ne?

Zihin Boşaltma

Zihin, yazılmayan her şeyi “acil görev” olarak kodlar. Gece yatmadan veya gün içinde zihniniz dolduğunda, hiçbir filtre koymadan her şeyi kağıda dökün. Yazıya dökülen düşünce, zihin için “arşivlenmiş” kabul edilir ve döngü yavaşlar.

4. Düşünce Hatalarını Fark Etmek

Aşırı düşünürken genellikle bazı “bilişsel çarpıtmalar” yaparız. Bunları fark etmek döngüyü kırabilir:

  • Felaketleştirme: Küçük bir olumsuzluğu dünyanın sonuymuş gibi kurgulamak.
  • Ya Hep Ya Hiç: Bir şey ya mükemmel olmalıdır ya da tamamen başarısızdır.
  • Zihin Okuma: Başkalarının ne düşündüğünü bildiğimizi varsaymak (Genellikle olumsuz yönde).

5. Karar Verme Süreçleri İçin “2 Dakika Kuralı”

Analiz felcinden kurtulmak için küçük kararlarda hızı önceliklendirin. Eğer bir karar 2 dakikadan az sürecekse (hangi kahveyi içeceğiniz, hangi gömleği giyeceğiniz gibi), hemen karar verin ve arkaya bakmayın. Büyük kararlar içinse kendinize net bir “karar verme saati” koyun ve o saate kadar konuyu zihninizde döndürmeyi durdurun.

6. Düşünce ve Gerçeklik Ayrımı

En büyük yanılgımız, zihnimizden geçen her senaryoyu birer “gerçek” gibi algılamaktır. Oysa düşünceler sadece zihinsel yorumlardır.

  • Bilişsel Ayrışma: “Ben yetersizim” demek yerine, “Zihnimden şu an yetersiz olduğuma dair bir düşünce geçiyor” diyerek araya mesafe koyun.
  • Gözlemci Olmak: Düşünceleri bir nehirde akan yapraklar gibi izleyin. Onlara tutunmak zorunda değilsiniz.

7. Yaşam Tarzı ve Bedensel Müdahale

Zihin sakinleşmiyorsa, bedene odaklanmak en hızlı yoldur:

  • 4-7-8 Nefes Tekniği: 4 saniye nefes al, 7 saniye tut, 8 saniyede ver. Bu, sinir sistemini doğrudan sakinleştirir.
  • Fiziksel Hareket: 10 dakikalık bir yürüyüş bile beynin odak noktasını düşüncelerden duyumlara kaydırır.
  • Dijital Detoks: Yatmadan 1 saat önce ekranlardan uzaklaşmak, zihinsel gürültüyü %50 oranında azaltabilir.

8. Öz Şefkat: Kendinize Kızmayı Bırakın

Aşırı düşündüğünüz için kendinizi eleştirmek, kaygı döngüsünü besleyen en büyük yakıttır. Zihniniz sadece sizi korumaya çalışıyor, sadece yöntemi biraz yorucu. Kendinize, sevdiğiniz bir arkadaşınıza yaklaşır gibi şefkatle yaklaşın. “Şu an zihnim çok kalabalık ve bu çok insani” diyebilmek, sakinleşmenin ilk adımıdır. Kendine Dönüş Rehberini bu bağlantıya tıklayarak indirebilirsiniz.

9. Ne Zaman Profesyonel Destek Alınmalı?

Eğer bu durum;

  • Uyku ve iştah düzeninizi bozuyorsa,
  • İlişkilerinize ve iş performansınıza ciddi zarar veriyorsa,
  • Sürekli bir fiziksel yorgunluk ve kas ağrısı yaratıyorsa, bir uzmandan destek almak en sağlıklı yoldur. Terapi, bu köklü düşünce alışkanlıklarını dönüştürmek için size güvenli bir yol haritası sunar.

Sonuç Olarak

Zihninizi tamamen susturamazsınız ama onun üzerindeki otoritenizi geri kazanabilirsiniz. Önemli olan mükemmel olmak değil, her seferinde nazikçe “şimdi”ye dönebilmektir. Küçük adımlarla, bu teknikleri günlük hayatınıza dahil ederek zihninizde ihtiyaç duyduğunuz o sessiz alanı yaratabilirsiniz.

Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır. Yoğun kaygı ve obsesif (takıntılı) düşünceler yaşıyorsanız bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmanız önerilir.

Aşırı düşünmeyi (overthinking) nasıl durdurabilirim?


Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar, bireysel ve çift terapisi alanlarında psikodinamik yönelim ağırlıklı çalışmaktadır. Bireysel terapi süreçlerinde EMDR ve Şema Terapi yöntemlerinden faydalanırken, çiftlerle olan çalışmalarında Gottman Çift Terapisi yaklaşımını kullanmaktadır. Özellikle narsisizm, bağlanma sorunları ve ilişkisel dinamikler üzerine yoğunlaşan Turanlar, bilimsel araştırmaları klinik deneyimleriyle harmanlayarak herkesin anlayabileceği bir dille aktarmayı amaçlar. Ayrıca, psikolojiye dair derinlemesine sohbetlerin paylaşıldığı “Seans Odası Sakinleri (S.O.S.)“ podcastinin hazırlayıcısı ve sunucusudur.


 

Aşırı düşünme Overthinking
Önceki

İlgili Makaleler

Duygusal Yeme
Duygusal Yeme
6 Ağustos 2022

Duygusal yeme: Stres, öfke, korku, can sıkıntısı, üzüntü ve yalnızlık gibi...

Devamı
Depresyon Nedir? Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Depresyon Nedir? Depresyon Belirtileri Nelerdir?
12 Ocak 2024

Depresyon Nedir Kişinin hayatındaki aktivitelerde ilgi kaybı ve sürekli bir...

Devamı
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?
12 Mart 2022

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi...

Devamı
Psikolojik Dayanıklılık Nedir
Psikolojik Dayanıklılık Nedir
16 Kasım 2024

Zorluklar ve stres, hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Ancak bazı bireyler,...

Devamı

Instagram

Seans Odası Sakinleri: Rüya Analizi podcastinin il Seans Odası Sakinleri: Rüya Analizi podcastinin ilk bölümü 26 Kasım Çarşamba günü yayında. Artık her Çarşamba birlikteyiz 🫠🩵💤🌙🎙️

#podcast #psikoloji
🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendimizi duyma 🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendimizi duymadan, duygularımızı fark etmeden ilerleriz. Oysa küçük bir mola verip içimize döndüğümüzde değişimin ilk adımını atmış oluruz. Kendine Dönüş Rehberi, bu yolculukta sana eşlik etmesi için hazırlandı.

🦋 Yedi gün boyunca kısa okumalar, egzersizler ve sorularla kendine daha yakından bakmayı, duygularını tanımayı ve içindeki farklı sesleri keşfetmeyi deneyimleyeceksin. Bazen güçlü yanlarını hatırlayacak, bazen sınır koymayı çalışacak, bazen de içindeki küçük çocukla buluşacaksın. Her gün 10–15 dakikanı ayırman, kendinle kurduğun bağı güçlendirmek için yeterli.

✨Bu rehber terapi yerine geçmez. Ama farkındalığını artırmana, kendine daha şefkatli yaklaşmana ve geleceğe dair yeni niyetler koymana destek olabilir. 

🦋✨ Yolculuğun sonunda kendi notlarınla şekillenen kişisel bir defterin olacak: sana ait, sana yol gösteren bir pusula.

7 Gün 7 Adım: Kendine Dönüş Rehberi
	1.	Kendine Bakışın
	2.	Duyguların Haritası
	3.	İç Sesini Resmet
	4.	Güçlü Yanlarının Kolajı
	5.	“Hayır” Günlüğü
	6.	Küçük Çocuğa Mektup
	7.	Gelecek Benliğe Niyet

🔗 Kendine Dönüş Rehberi’ni profilimdeki linkten veya www.tugceturanlar.com’dan ücretsiz indirebilirsin.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocuk, dı Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocuk, dış koşulları değiştiremeyeceği için hayatta kalma stratejisi olarak çoğu zaman suçu kendine yükler. Bu durum, “kontrol yanılsaması” yaratarak çaresizlik duygusunu hafifletir. Ancak çocuklukta geliştirilen bu mekanizma, yetişkinlikte de ilişkilerde kendini gösterir: partneri yüceltmek, sürekli özür dilemek ya da terk edilme korkusu yaşamak gibi örüntüler bu geçmiş stratejinin izleridir.

Bu durum özellikle kaygılı bağlanma eğiliminde ve narsisistik ilişkilerde çok görülür ❤️‍🩹

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “bencillik” ol İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “bencillik” olarak algılansa da, aslında hem kişinin hem de ilişkinin sağlığını koruyan bir adımdır. 

Sınır, duyguları, zamanı, enerjiyi ve değerleri koruyan görünmez bir çizgidir; sevgiyi azaltan bir duvar değil, ilişkiyi daha güvenli ve saygılı kılan bir çerçevedir. Sağlıklı sınırlar duygusal, fiziksel, dijital ya da değer temelli olabilir ve iletişime kapıyı kapatmaz; tam tersine beklentileri netleştirerek çatışmaları azaltır, iletişimi güçlendirir ve güvenli bağlanmayı destekler.

Bencillik algısının kökeninde genellikle kaygılı bağlanma örüntüleri, “fedakârlık = sevgi” gibi kültürel kalıplar ve çocuklukta “hayır” demeyle ilişkilenen suçluluk duyguları vardır. Oysa sınır koyabilen kişi, partnerine de alan tanır; bu da saygıyı ve güveni artırır. 

Gottman Çift Terapisi’nde de vurgulandığı gibi, mutlu çiftler hem “biz” olmayı hem de “ben” kalabilmeyi başarır ❤️

Kısacası, sınır koymak sevgisizliğin değil özsaygının göstergesidir; gerçek yakınlık ise sınırların yok sayılmasıyla değil, kabul edilip saygı duyulmasıyla mümkündür.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan bir deneyim değil; sosyal medya da bu sürecin önemli bir parçası haline geldi 💔

Eski partnerin paylaşımlarını görmek, hikâyelerini takip etmek ya da ortak fotoğraflarla karşılaşmak, duygusal toparlanmayı zorlaştırabilir. 

Kaygılı bağlanan kişiler ayrılık sonrası sosyal medyada daha yoğun “takip” davranışı gösterirken; kaçınan bağlanan kişiler genellikle tüm dijital izleri silmeyi tercih eder. 

Modern ilişki dinamikleri arasında yer alan “ghosting” (aniden ortadan kaybolma) ve “breadcrumbing” (ufak mesajlarla umut verip ilişkiyi sürüncemede bırakma) gibi davranışlar ise bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

🔗 Yazının tamamını www.tugceturanlar.com’da okuyabilirsiniz 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklu Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Instagram'da takip et

Öne Çıkan Konular

  • Narsisizm
  • İstismar ve Manipülasyon
  • Bağlanma Stilleri
  • Psikodinamik Terapi
  • EMDR
  • Şema Terapi
  • Gottman Çift Terapisi

Son Eklenenler

  • Aşırı düşünmeyi (overthinking) nasıl durdurabilirim?
  • Rüya Çalışması, Freud ve Bilinçdışının Dilsel Yapısı
  • Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir? Sürekli Endişelenmek Normal mi?
  • Yetişkinlerde DEHB: Gizli Belirtiler ve Başa Çıkma Stratejileri
  • Bağlanma Stilleri: Neden Zıt Kişiliklere Çekiliriz?
  • Maladaptive Daydreaming – Aşırı Hayal Kurmak Bir Hastalık mı?

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz