Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

Japonya’nın Hayat Değiştiren 8 Tekniği: Ikigai’den Kakeibo’ya

8 Ocak 2024 Yazar: Tuğçe Turanlar Kişisel Gelişim 0 Yorum

Japonya’nın, zengin tarihi ve benzersiz kültürü dünyayı her zaman büyülemiştir. Bu etkileyici ülkenin sunduğu, yaşam kalitenizi artıracak sekiz faydalı tekniği keşfetmeye hazır olun. Bu yazımızda, kişisel mutluluğunuzu artıracak Ikigai’den, finansal bilincinizi geliştirecek Kakeibo’ya kadar, Japonya’nın hayatınıza katacağı değerli bilgileri bulacaksınız. Bu teknikler, hem iş hem de kişisel yaşamınızda uygulanabilecek pratik yöntemler sunarak, günlük rutinlerinizi daha verimli ve anlamlı hale getirecek.

Ikigai

Ikigai, kişisel mutluluk ve yaşam amacını bulma sanatıdır. İnsanlara kendilerini iyi hissettiren şeyleri, iyi yaptıkları işleri ve dünyaya nasıl katkı sağlayabileceklerini keşfetmelerine yardımcı olur. Örneğin, bir bahçıvan, doğayı sevdiği ve insanların yaşam alanlarını güzelleştirdiği için bahçıvanlık yapabilir. Bu hem kendi içsel tatminini hem de topluma katkısını yansıtır.

Kaizen

Kaizen, sürekli iyileştirme anlamına gelir. Finansal hedeflerinize ulaşmak için küçük, yönetilebilir adımlar atmanızı önerir. Örneğin, her ay harcamalarınızda küçük düşüşler yaparak ya da ekstra gelir kaynakları yaratarak bütçenizi optimize edebilirsiniz. 

Kakeibo

Kakeibo, Japonya’dan gelen bir kişisel finans yönetimi sanatıdır. Tasarruf yapma ve para yönetimi becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olur. Bu yöntemi kullanarak, aylık gelir ve giderlerinizi detaylı bir şekilde kaydedersiniz ve belirli tasarruf hedefleri koyarsınız. Böylece harcamalarınızı daha bilinçli yapar ve mali disiplin kazanırsınız. 

Pomodoro Tekniği

Zaman yönetimi için kullanılan bir tekniktir. Görevleri 25 dakikalık odaklanma periyotlarına böler ve her periyodun ardından 5 dakikalık bir mola verilmesini önerir. Örneğin, bir öğrenci ders çalışırken bu yöntemi kullanabilir. Her 25 dakikalık çalışmanın ardından kısa bir mola vererek verimliliğini artırabilir.

Hara Hachi Bu

Yemek yeme alışkanlığıyla ilgili bir prensiptir ve “yüzde seksen doluluk” anlamına gelir. Bu teknik, aşırı yemek yemeden önce durmayı ve böylece daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi önerir. Her öğünde yemeğinizi yavaşça yiyerek ve tokluk hissini daha iyi algılayarak bu kuralı uygulayabilirsiniz.

Shoshin

“Başlangıç zihni” anlamına gelir. Herhangi bir konuya yeni başlayan bir kişinin meraklı ve önyargısız bakış açısıyla yaklaşmayı ifade eder. Bir sanat öğrencisinin resim yaparken her zaman yeni teknikleri denemesi ve farklı stilleri keşfetmesi buna bir örnektir.

Wabi-Sabi

Kusurların güzelliğini ve her şeyin geçiciliğini kabullenme felsefesidir. Mükemmel olmaya çalışmak yerine, var olanın değerini takdir etmeyi öğretir.

Japonya’nın Wabi-Sabi felsefesinin ilişkilere uygulanması

Bu felsefe mükemmeliyetçilikten uzaklaşmak;ilişkinin doğal ve kusurlu yönlerini kabullenmekle ilgilidir. Bu felsefe, ilişkideki küçük kusurları ve anlaşmazlıkları ilişkinin kaçınılmaz ve gerçekçi parçaları olarak görmenizi önerir.

Düşünün ki, ilişkinizde zaman zaman farklı görüşler ve ufak sürtüşmeler yaşanıyor. Wabi-Sabi, bu durumları ilişkinizin gerçekçi yansıması olarak görmenize ve bunları aşarak ilişkinizi daha derin bir düzeye taşımanıza yardımcı olabilir. Mükemmellik yerine, birbirinizin kusurlarıyla birlikte güzelliklerini de takdir etmek, ilişkiyi daha sağlam temellere oturtur.

Bu yaklaşım, aynı zamanda, değişen duygular ve ihtiyaçlar karşısında esnek olmayı gerektirir. Wabi-Sabi, her iki tarafın da zaman içinde gelişen duygularını ve ihtiyaçlarını anlamayı ve bunlara saygı duymayı öğretir. Karşılıklı destek ve anlayışla ilişkinizin her evresinde uyum içinde olmanızı sağlar, böylece ilişkiniz zamanla daha zengin ve tatmin edici bir hal alır.

Shinrin-Yoku

Doğada zaman geçirmek, fiziksel ve mental sağlığa iyi gelir. Stresinizi azaltmak, ruh halinizi iyileştirmek ve genel sağlığınızı korumak için ormanda yürüyüş yapabilirsiniz.

 

Yule Psikoloji Enstitüsü

Japonya’dan Hayatınızı Dönüştürecek 8 Etkili Teknik: Ikigai’den Kakeibo’ya

 

Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Uzun Süreli Yalnızlık: Beyin Üzerindeki Etkileri ve Çözüm Yolları
Uzun Süreli Yalnızlık: Beyin Üzerindeki Etkileri ve Çözüm Yolları
24 Ocak 2025

Modern yaşam tarzının yaygınlaşmasıyla birlikte, yalnızlık her yaştan insanın...

Devamı
İlişkilerde Kırmızı Bayraklar
İlişkilerde Kırmızı Bayraklar
9 Ocak 2025

Romantik ilişkiler, bir yanıyla mutluluk ve bağlılık getirirken, diğer...

Devamı
Uyumsuz Hayal Kurma (Maladaptive Daydreaming)
Uyumsuz Hayal Kurma (Maladaptive Daydreaming)
18 Ocak 2024

Uyumsuz hayal kurma (Maladaptive Daydreaming), kişinin günlük yaşamını olumsuz...

Devamı
Arketipler: Modern Psikolojideki Etkisi
Arketipler: Modern Psikolojideki Etkisi
18 Ocak 2024

Arketiplerin modern psikolojideki etkisi, özellikle Carl Jung'un çalışmaları...

Devamı

Instagram

yulepsikoloji

❤️‍🩹 Kuşaklararası travma aktarımı, b ❤️‍🩹 Kuşaklararası travma aktarımı, bir nesilde yaşanan acı, korku veya stresin sonraki kuşaklara aktarılması anlamına gelir. Ailede işlenemeyen ya da bastırılan duygular, çoğu zaman farkında olmadan çocuklara ve torunlara geçer.

Bilimsel araştırmalar, bu aktarımın hem psikolojik hem de biyolojik yollarla gerçekleşebildiğini gösteriyor. Yani travmanın etkisi, sadece duygu ve davranışlarımızda değil, genlerimizde de iz bırakabiliyor.

Çok kafa karıştırıcı olmasın diye yazdığım makalenin bir kısmını burada paylaştım. Konunun daha detaylı açıklamasını okumak isterseniz websitemde bulabilirsiniz 🌷

www.tugceturanlar.com

Kuşaklararası Travma Aktarımı

#psikoloji
🌷Toksik ilişkilerde sınır koymak çoğu zama 🌷Toksik ilişkilerde sınır koymak çoğu zaman imkânsız gibi hissedilebilir. Özellikle onaylanma ihtiyacı, suçluluk duygusu ya da yalnız kalma korkusu bu adımı atmayı zorlaştırır. 

Birçok insan, çocukluğundan itibaren “hayır” demenin bencilce olduğu yönünde mesajlar aldığı için, kendi ihtiyaçlarını ön plana koyduğunda suçluluk hisseder. Özellikle toksik ilişkilerde, karşı tarafın tepkilerinden korkmak ya da onu kaybetme endişesiyle kişi, kendi sınırlarını belirlemekte zorlanır. 

Aynı zamanda, sevilmek ve kabul görmek için kendinden sürekli ödün vermek, zamanla kişinin kendine yabancılaşmasına ve özgüveninin azalmasına neden olur. 

Oysa “hayır” diyebilmek, kendini korumak ve kendi ihtiyaçlarını önceliklendirmek bencillik değil, sağlıklı bir özsaygı göstergesidir. 

Sınır koymak, karşı tarafı reddetmek ya da cezalandırmak anlamına gelmez; aksine, hem kendine hem de karşındaki kişiye değer vermenin en sağlıklı yoludur. 

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #ilişkiler
🌷 Bazı davranışlarımızın, dış dünyada 🌷 Bazı davranışlarımızın, dış dünyada olup bitenleri etkileyebileceğine inanırız. Mantıksız olduğunu bilsek de. 

Örneğin bir mesajı zamanında almazsak kötü bir şey olacağından korkmak ya da uğurlu bir objeye tutunmak… Psikolojide bu düşünce biçimine büyüsel düşünce denir. 

Piaget’ye göre bu düşünce biçimi özellikle çocuklukta yaygındır. Çünkü çocuk, dünya üzerindeki kontrolünü sınırlı hisseder. 

Jean Piaget’nin ifadesiyle:
“Çocuk için düşünce, gerçekliğin yerine geçer.”

(Piaget, J. (1929). The Child’s Conception of the World).

Yetişkin olduğumuzda bile bu düşünce biçimini sürdürebiliriz. Çünkü belirsizlik karşısında zihin, içsel güvenlik yaratacak sembolik dayanaklara ihtiyaç duyar. Bu, aslında içimizdeki çocuğun hâlâ kendini güvende hissetmeye çalışmasından başka bir şey değildir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Kütüphanemde bana eşlik etmiş olan bu değerli Kütüphanemde bana eşlik etmiş olan bu değerli kitapları, artık başka zihinlere ve kalplere ulaşabilmesi için paylaşmak istiyorum.

Her ay bir psikoloji kitabını hediye edeceğim. Belki bir cümlesi, bir fikri, bir sayfası size de eşlik eder ❤️

📖 Bu ayın kitabı: Kaygının Anlamı – Rollo May

“Kaygı, içsel bir çağrıdır; bizi yüzleşmeye, büyümeye ve sorumluluk almaya davet eder.”

Çekilişe katılmak için:

✅ Gönderiyi beğenmeniz
✅ Yorumlara iki arkadaşınızı etiketlemeniz
✅ Yule Psikoloji sayfasını takip etmeniz yeterli

📅 Son katılım: 27 Mayıs Salı

#psikoloji #kitap
Narsistik ilişkileri çözümleme atölyesi 🌷 Narsistik ilişkileri çözümleme atölyesi 🌷 narsistik partnerle kurulan ilişki dinamiklerini ve bu ilişkilerde ortaya çıkan travma bağını anlamak isteyenler için hazırlandı. Atölyede, sağlıksız ilişki döngülerinin arka planındaki psikolojik mekanizmaları, duygusal bağımlılığı ve bu tür ilişkilerden kopmakta yaşanan zorlukları birlikte inceleyeceğiz. 

🌷 Katılımcılar, narsistik ilişkilerin nasıl işlediğini daha iyi kavrayarak, kendi ilişkilerini sorgulama ve daha sağlıklı bağlar kurma yolunda önemli bir farkındalık kazanacaklar.

📅 Tarih: 2 Haziran Pazartesi
⏰ Saat: 21.00 – 22.30
💻 Platform: Google Meet – Online

Detaylı bilgi için DM’den ya da WhatsApp üzerinden ulaşabilirsiniz.

📱 0532 053 3992 (WhatsApp)

Görüşmek üzere 💛

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

** Kontenjan dolmuştur. Sonraki eğitimde görüşmek üzere ❤️

#psikoloji #ilişkiler
🌷 Yetersiz annelik görmüş kişiler, içlerin 🌷 Yetersiz annelik görmüş kişiler, içlerinde güçlü bir sevgi açlığı taşısalar bile yakın ilişkilerde rahat edemezler. Sevgi almaya duydukları özlem, genellikle içlerindeki güvensizlik ve koruyucu duvarlarla engellenir. Geçmişte ihtiyaçlarının karşılanmamış olması, birinin onlar için gerçekten var olacağına inanmalarını zorlaştırır. 

Bazıları sevgiyi hak etmediğini düşünürken, daha bağımlı kişiler partnerlerine yapışır, onları boğar ve aradıkları kusursuz sevgiyi bulamayınca öfkeyle karşılık verir. Bu öfke, ilişkiyi zedeler ve eski terk edilme yaralarını tekrar canlandırır.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #anne
🩵 “Farkında olmak, tam da burada, şimdide o 🩵 “Farkında olmak, tam da burada, şimdide olmak demektir; şimdiki zamanda bütünüyle var olabilmek, karşımıza hangi deneyim çıkarsa kabul edebilmek, yine de deneyimin hiçbir türden görünümüne kendini kaptırmamak demektir. Farkında olmak aynı zamanda, yargılamadan veya değerlendirmeye tabi tutmadan, deneyimin farkında olmak demektir.”

Kitap: Psikoterapide Bağlanma - David J. Wallin

#psikoloji #farkındalık
❤️ İçsel çocuk arketipleri, çocuklukta gel ❤️ İçsel çocuk arketipleri, çocuklukta geliştirdiğimiz duygusal başa çıkma kalıplarını simgeler. O dönemde ihtiyaç duyduğumuz sevgi, güven ve kabulü elde etmek için öğrenilen bu stratejiler, büyüdükten sonra da davranışlarımızı şekillendirmeye devam eder. Arketipleri tanımak, hangi eğilimlerin bize fayda sağladığını hangilerinin ise sınırlarımıza zarar verdiğini ayırt etmeye imkân tanır; böylece daha bilinçli seçimler yapabiliriz.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynaklar

*LePera, N. (2021). How to Do the Work: Recognize Your Patterns, Heal from Your Past, and Create Your Self. TarcherPerigee.

*Maté, G. (2021). The Myth of Normal: Trauma, Illness & Healing. Avery.

*Schwartz, R. C. (1995). Internal Family Systems Therapy. Guilford Press.

#psikoloji
Narsisistik ebeveynler, kendilerini önemli ve üs Narsisistik ebeveynler, kendilerini önemli ve üstün hissetme ihtiyacı duyarlar; eleştiriye karşı aşırı duyarlıdırlar ve başkalarıyla empati kurmakta zorlanırlar. 
Bazı anneler, kendi gerçekleşmemiş hayallerini ve isteklerini çocukları üzerinden yaşamak isterler. Örneğin, kendilerini güzel ya da başarılı hissetmediklerinde çocuklarının bu eksikliği tamamlamasını ve adeta onların “intikamını” almasını bekleyebilirler. Bu nedenle çocuklarının kendi beklentilerini karşılamasını aşırı derecede önemser ve bu gerçekleşmediğinde onları yok sayar ya da düşmanca davranabilirler.

Bu tutum sonucu çocuklar, kendilerini değerli hissetmek için sürekli başkalarının onayına ve beğenisine ihtiyaç duyarlar. Benlik değerleri dışarıya bağımlıdır ve başkalarını anlamakta güçlük çekerler. Sağlıklı bir benlik saygısı için çocukların ebeveynlerini idealize edebilmesi ve ebeveynlerin çocuğun atfettiği gücü çocuklarıyla paylaşması gerekir. 
Narsisistik babalar ise genellikle kendi ihtiyaçlarını ön planda tutarak çocuklarının güçlenmesini engeller ve onlarla sağlıklı yakın ilişkiler kurulmasını zorlaştırırlar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynak: Kişilik ve Zihin - Prof. Dr. Doğan Şahin

#psikoloji #narsissist #ebeveyn
❤️‍🩹 Toplumsal travma, geniş kitlelerin ❤️‍🩹 Toplumsal travma, geniş kitlelerin fiziksel ve ruhsal güvenlik duygusunu altüst eder. Ortaya çıkan etkiler yalnızca o olayla sınırlı kalmaz, gelecek nesillerin de duygusal ve sosyal yaşamını etkileyebilir. Ancak yüzleşme, paylaşım, kolektif hafızanın inşası ve adalet arayışı, toplumsal onarımı destekler. Dayanışma kültürünü beslemek ve yıkıcı olayların tekrarlanmaması için kalıcı çözümler geliştirmek, her bir bireyin katkısıyla mümkün hâle gelir.

Toplumsal Boyutta İyileşme

* Güçlü Sosyal Destek Ağı: Travmadan etkilenen bireylerin destek hissetmesi, toplumun onarıcı gücünü artırır. Ayrıca aile, arkadaş ve komşuluk ilişkileri gibi yakın çevre alanlarının güvenilirliği ve dayanışması, ruhsal toparlanmaya olumlu katkıda bulunur.

* Açık ve Şeffaf İletişim: Toplumsal travmanın ardından yaşananları görmezden gelme veya inkar, tüm kesimlerde derin bir güvensizlik yaratır. Oysa olayların kabul edilmesi, hatırlanması ve anlatılması uzun vadede onarıcı bir etki taşır.

* Adalet ve Yüzleşme Mekanizmaları: Geniş çaplı bir felaket veya zulüm sonrası adaleti sağlayacak yolların (yargı süreçleri, hak talepleri vb.) işlemesi, toplumsal bellek ve iyileşme sürecinin merkezinde yer alır. Resmî kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve yerel inisiyatifler bu süreçte kritik rol oynar (Paker, 2007).

* Aktif Katılım ve Dayanışma: Dayanışma faaliyetlerine katılmak, yardım kampanyalarında yer almak veya hak savunuculuğu yapmak hem toplumu hem de bireyi güçlendirir. Bu tür eylemler, çaresizlik duygusunu hafifletir ve umudu canlı tutar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

Kaynaklar

Herman, J. (1992). Travma ve İyileşme. İstanbul: Literatür Yayıncılık.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Merkezi. (2015). Psiko-Eğitim Broşürleri – 4: Toplumsal Travma Nedir?
Janoff-Bulman, R. (1992). Shattered assumptions: Towards a New Psychology of Trauma. New York: Free Press.
Paker, M. (2007). Psiko-politik Yüzleşmeler. İstanbul: Birikim Yayınları.

#psikoloji
Neden en çok sevdiğimiz insanlara kızarız? 💔

Bunun temel sebebi, kurduğumuz bağın derinliği ve bu bağla birlikte gelişen beklentilerimizdir. 

Sevdiğimiz kişiler bize en yakın ve en açık olduğumuz kişilerdir; bu nedenle, onlar tarafından görülmeyi, anlaşılmayı ve desteklenmeyi bekleriz. Bu beklentiler gerçekleşmediğinde yaşadığımız hayal kırıklığı, çoğunlukla öfke olarak dışa vurulur. 

Ayrıca, sevdiğimiz insanlar bize adeta bir ayna tutarlar. Kendimizde kabul etmekte zorlandığımız taraflarımızı onların davranışlarında gördüğümüzde iç dünyamızdaki çatışmalar tetiklenir ve bu durum öfkeye neden olabilir. 

Ancak önemli olan bu duyguyu nasıl ifade ettiğimizdir. Öfkemizi doğru şekilde ifade etmek, ilişkilerimizi güçlendirme ve sağlıklı hale getirme potansiyeline sahiptir.

Unutmayalım ki, her kızgınlık bize kendimizle ilgili önemli bir mesaj taşır. Bu mesajı okumak ve anlamlandırmak, ilişkilerimizi olduğu kadar kendimizi de geliştirmek için çok değerlidir. ❤️

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#ilişkiler #psikoloji
🍃 Duygusal olarak olgunlaşmamış kişilerle i 🍃 Duygusal olarak olgunlaşmamış kişilerle iletişimde temel prensip, duygusal kontrolü onlara bırakmamak ve kendinizden emin, sakin bir duruş sergilemektir. Böylece kendi iç huzurunuzu korur ve iletişim süreçlerinizi sağlıklı yürütürsünüz.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #ilişkiler 

Kaynak
Gibson, L. C. (2022). Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Açtığı Yaraları İyileştirmek.
Instagram'da Takip Et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Ebeveyn EMDR EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi Jung Kişilik Bozuklukları narsist Online EMDR Online psikolog Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Stres Bozukluğu Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi Çocukluk Travmaları çocukluk çağı travmaları İlişkiler

Son Eklenenler

  • Kuşaklararası Travma Aktarımı
  • Toksik İlişkilerde Sınır Koymak Neden Zordur
  • İnsanlar Değişir mi? Romantik İlişkilerde Değişimin Rolü
  • Uzak Mesafe İlişkisi: Bağ ve Güveni Sürdürme
  • Oversharing (Aşırı Paylaşım) Nedir ve Nasıl Başa Çıkılır?
  • Travma Terapisi: Gerçek Nedir?

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz