Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

Kırılgan Narsist Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve İlişkilerde Etkileri

15 Aralık 2024 Yazar: Tuğçe Turanlar Çift Terapisi, İlişkiler, Narsisizm 0 Yorum

Kırılgan narsisizm, kişinin kendilik değerini başkalarının onayına bağladığı, reddedilme korkusu ve utanç duygusuyla öne çıkan bir narsistik özellik türüdür. Büyüklenmeci narsisizm kibir ve üstünlükle öne çıkarken, kırılgan narsisizm savunmacı bir kabuğun altında kırılgan bir özsaygıyı barındırır.

Bu yapı genellikle erken dönem ebeveyn ilişkilerinde yaşanan reddedilme ve değersizleştirilme deneyimlerinin bilinçdışı izleri üzerine kuruludur.


Kırılgan Narsisizmin Belirtileri Nelerdir?

Eleştiriye Aşırı Duyarlılık

Kırılgan narsisizme sahip kişiler, yapıcı bir eleştiriyi bile kişisel bir saldırı gibi algılayabilir. Örneğin, işyerinde yöneticisinin “Bu raporu biraz daha kısa tut” demesi günlerce süren utanç ve öfke duygularını tetikleyebilir. Sosyal çevrede yapılan ufak bir şaka bile “benimle alay ediyorlar” şeklinde yorumlanabilir. Bu aşırı hassasiyet, kişinin hem kendisiyle hem de çevresiyle ilişkilerini zora sokar.

Kırılgan Özgüven

Özgüvenleri dışarıdan gelen onaya bağımlıdır. Partnerinin ilgisinin azalması, hemen terk edileceği kaygısını uyandırabilir. Sosyal medyada paylaştıkları bir fotoğrafın beklenen kadar beğeni almaması bile “yeterince değerli değilim” düşüncesini tetikleyebilir. Psikodinamik açıdan bu, çocuklukta içselleştirilen eleştirel ebeveyn sesinin günümüzde hâlâ etkin olduğuna işaret eder.

Sosyal Çekilme

Reddedilme korkusu, bu kişileri çoğu zaman sosyal ortamlardan uzak tutar. Örneğin, bir davete çağrıldıklarında “nasıl olsa kimse benimle ilgilenmeyecek” diye düşünerek gitmek istemeyebilirler. Yakın dostluk kurmak onlar için zordur; çünkü samimiyet arttıkça incinme ihtimali de artar. Bu nedenle çoğu zaman mesafeli ve kontrollü bir duruş sergilerler.

Duygu Düzenleme Güçlüğü

Kırılgan narsisizmin bir diğer özelliği yoğun duyguları yönetememektir. Önemsiz bir yanlış anlaşılma, öfke patlamasına dönüşebilir. Diğer yandan, doğrudan öfkesini ifade edemeyen kişi günlerce süren sessiz küslük yaşayabilir. Bu iniş çıkışlar, hem bireyin kendi iç dünyasında istikrarsızlık yaratır hem de ilişkilerinde güvensizlik oluşturur.


Kırılgan Narsisizm Nedenleri

Erken Çocukluk Deneyimleri

Çocuklukta sürekli eleştirilen ya da görmezden gelinen bir çocuk, zamanla kendi değerini sorgulamaya başlar. “Asla yeterli değilim” duygusu, yetişkinlikte eleştiriye karşı aşırı duyarlılığa dönüşür. Psikodinamik açıdan bu, ebeveynin sesinin içselleştirilip kişinin kendi iç sesi haline gelmesiyle açıklanır. Bugün işyerinde alınan bir geri bildirim aslında yıllar önceki “yetersizsin” mesajının yankısıdır.

Bağlanma Sorunları

Kaygılı bağlanan bireyler, sevilmeyi sürekli kaybetme korkusuyla yaşar. Partnerinin ilgisi azaldığında hemen terk edileceğini düşünür. Kaçıngan bağlanan bireyler ise kırılmamak için mesafe koyar. Bu iki uç davranış da kırılgan narsisizmin temel taşlarını oluşturur. Çocuklukta ebeveynin bazen yakın, bazen mesafeli oluşu, yetişkinlikte “yaklaş ama incitme” ikilemine yol açar.

Travmatik Yaşantılar

Küçük düşürülme, ihanet ya da dışlanma gibi travmalar, kişinin benlik algısında derin yarıklar açar. Örneğin, okulda sınıf arkadaşlarının alay ettiği bir çocuk, yetişkinlikte en küçük mizahı bile “aşağılanma” gibi hissedebilir. Bu deneyimler bilinçdışında “her an yeniden incinebilirim” beklentisi yaratır.

Toplumsal Etkiler

Günümüz toplumunda başarı, güç ve dış görünüş aşırı derecede yüceltilir. Bu atmosferde kırılgan özsaygı daha da kırılgan hale gelir. Sosyal medyada beğeni almak kısa süreli rahatlama sağlarken, beklenenden az ilgi görmek derin bir boşluk duygusu doğurur. Kişi, değeri sürekli dışsal onayla ölçtüğü için içsel istikrar sağlayamaz.


İlişkilerdeki Yansımaları

Kırılgan narsisizm, özellikle yakın ilişkilerde kendini çok belirgin biçimde gösterir. Çünkü kişinin en derin hassasiyetleri, en çok yakın bağlarda tetiklenir.

Yakınlaşma–Uzaklaşma Döngüsü

Kırılgan narsisizme sahip kişiler bir yandan yoğun biçimde sevilmek ve kabul görmek ister, diğer yandan reddedilmekten o kadar korkarlar ki kendilerini geri çekerler. Örneğin, partneriyle çok yakın hissettiği bir anda, “ya terk edilirse” kaygısıyla aniden soğuklaşabilir. Bu iniş çıkışlar, karşı tarafta kafa karışıklığı ve güvensizlik yaratır.

Aktarım Örüntüleri

Geçmişte eleştiren ya da mesafeli davranan ebeveyn figürü, yetişkinlikte partnerin yerine konulabilir. Partnerin basit bir yorumu “yetersizsin” mesajı gibi algılanır. Bu durumda kişi yoğun öfke ya da kırgınlık patlamaları yaşayabilir. Psikoterapi sürecinde de bu aktarım tekrar yaşanır; terapist bilinçdışı düzeyde reddedici figürün yerine konulabilir.

Pasif-Agresif Tepkiler

Kırılgan narsisizmde öfke doğrudan ifade edilmekte zorlanılır. Bunun yerine küsme, geri çekilme ya da sessizlik gibi pasif-agresif tutumlar ortaya çıkar. Örneğin, partnerinin davranışına kırılan kişi günlerce konuşmayı kesebilir. Dışarıdan bu davranış soğukluk gibi görünse de aslında altında “beni yeterince sevmiyorsun” kaygısı vardır.

İlişkisel Tekrarlar

Bu döngüler, çocuklukta yaşanan ilişkilerin bugünkü tekrarlarıdır. Küçükken reddedilen bir çocuk, yetişkinlikte partnerinden de aynı reddedilmeyi bekler. Bu bilinçdışı tekrar, ilişkinin sağlıklı gelişmesini zorlaştırır.

Kırılgan Narsisizm Büyüklenmeci Narsisizm
Yakınlık ister ama reddedilme korkusuyla geri çekilir Yakınlık yüzeysel, kontrol odaklı
Partnerin ilgisindeki küçük azalmayı “terk ediliyorum” gibi yorumlar Partnerin duygularına duyarsız olabilir
Pasif-agresif tepkiler: küsme, sessizlik Açık öfke, küçümseme, suçlama
Utanç ve kırgınlık duyguları baskın Öfke ve üstünlük duygusu baskın
Yakınlaşma–uzaklaşma döngüsü Kontrol–değersizleştirme döngüsü

Araştırmalar Ne Söylüyor?

Psikoloji literatüründe kırılgan narsisizmin öne çıkan yönlerinden biri utanç duyarlılığıdır. Dışarıdan gelen ufak bir eleştiri, kişide “yetersizim” ya da “değersizim” inancını hızla harekete geçirebilir. Bu durum, benlik saygısının dış onaya ne kadar bağımlı olduğunu açıkça gösterir.

Bir diğer bulgu, kırılgan narsisizme sahip bireylerin empati kurmakta zorlanmalarıdır. Özellikle duygusal empati, yani karşısındaki kişinin hislerini gerçekten hissetme konusunda güçlük yaşayabilirler. Örneğin, partneri üzgün olduğunda bunu geç fark edebilir veya yanlış yorumlayabilir; bu da ilişkide uzaklaşmaya yol açar.

Klinik gözlemler ayrıca bu kişilerin iç dünyalarında dalgalanmalar yaşadığını ortaya koyuyor. Gün içinde kendini bir an “herkesten üstün” hisseden kişi, kısa süre sonra derin bir değersizlik duygusuna kapılabilir. Bu iniş çıkış, kırılgan narsisizmin en ayırt edici özelliklerinden biridir.

Son olarak, çeşitli araştırmalarda kırılgan narsisizmin ilişki doyumunu düşürdüğü ve yalnızlık riskini artırdığı belirtiliyor. Kişi, yoğun bağ kurma isteğiyle hareket etse de reddedilme korkusu ve hassasiyetleri nedeniyle ilişkilerini sabote edebiliyor.


Terapi Sürecinde Kırılgan Narsisizm

Kırılgan narsisizm, terapi odasında kendine özgü zorluklar ve aynı zamanda önemli fırsatlar barındırır. Kişinin yoğun utanç, değersizlik ve reddedilme korkusu, terapi ilişkisine de taşınır. Bu nedenle terapi sürecinde güvenli bir bağ kurmak çok kritik bir rol oynar.

Psikodinamik Terapi

Geçmiş deneyimlerin bugüne nasıl yansıdığını anlamaya odaklanır. Danışan çoğu zaman terapisti eleştirel ya da reddedici bir figür gibi algılayabilir. Bu aktarımı fark etmek, kişinin ilişkilerinde tekrar eden döngüleri görünür kılar. Terapistin danışanda uyanan duyguları (karşı-aktarım) da kırılgan tarafların anlaşılması açısından yol göstericidir. Bu süreçte amaç, kişinin utanç ve değersizlik duygularını kökeniyle birlikte ele alarak daha sağlam bir benlik inşa etmesini desteklemektir.

Şema Terapisi

Kırılgan narsisizmde sık görülen “kusurluluk”, “onay arayışı” ve “terk edilme” şemalarıyla çalışır. Bu şemaların kökeni çocuklukta oluşur ve yetişkinlikte ilişkilerde tekrar eder. Terapist, bu şemaların tetiklendiği anlarda danışana hem farkındalık kazandırır hem de daha sağlıklı başa çıkma yolları geliştirmesine yardımcı olur.

Farkındalık Temelli Yaklaşımlar

Yoğun utanç, öfke ve kıskançlık gibi duygular aniden yükselebilir. Farkındalık çalışmaları, kişinin bu duyguları bastırmak ya da taşırmak yerine gözlemlemesine ve daha dengeli bir şekilde yönetmesine yardımcı olur. Bu da kırılgan benliğin giderek daha istikrarlı hale gelmesini sağlar.

Aktarım Odaklı Yaklaşımlar

Narsisizm için geliştirilmiş özel bir yöntemdir. Terapi ilişkisi içinde ortaya çıkan öfke, savunma ve kırılganlık doğrudan ele alınır. Böylece danışan, geçmişten gelen ilişkisel tekrarları “şimdi ve burada” deneyimleyerek üzerinde çalışabilir.


Kırılgan narsisizm, kişinin iç dünyasında taşıdığı utanç, değersizlik ve reddedilme korkusunun farklı biçimlerde dışa vurumudur. Savunmacı bir kabuğun ardında, onaya bağımlı ve incinmeye açık bir benlik bulunur. Çoğu zaman çocuklukta yaşanan eleştiri, ihmal ya da reddedilme deneyimlerinin izleri, yetişkinlikte tekrar eden ilişkisel döngüler olarak karşımıza çıkar.

Bu tablo hem kişinin kendi yaşam kalitesini hem de ilişkilerini zorlayıcı hale getirir. İşyerinde alınan küçük bir geri bildirimin günlerce süren bir kırgınlığa dönüşmesi, partnerin ilgisindeki küçük bir değişikliğin “terk edilme” kaygısını tetiklemesi bunun en tipik örneklerindendir.

Ancak kırılgan narsisizm değiştirilemez bir kader değildir. Terapi süreci, bu döngülerin fark edilmesine ve yeni yolların keşfedilmesine olanak tanır. Geçmişte yaşanan reddedilme deneyimlerinin bugünkü yansımaları çalışıldığında, kişi hem kendisine karşı daha şefkatli olabilir hem de ilişkilerinde daha sağlıklı bağlar kurabilir.

Kırılgan narsisizmi anlamak, yalnızca psikolojik bir kavramı öğrenmek değildir. Aynı zamanda günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız incinmelerin, kırgınlıkların ve hassasiyetlerin kökenine ışık tutar. Bu anlayış, hem bireysel farkındalığı hem de toplumsal düzeyde empatiyi artıran önemli bir adımdır.

Kırılgan Narsisizme Ne Kadar Yakınsınız?

Aşağıdaki ifadeleri okuyun ve kendinize “bu durumu sık sık yaşıyorum” diyorsanız not edin:

Ufak bir eleştiri bile bende yoğun bir kırgınlık veya utanç duygusu yaratıyor.

Sosyal medyada aldığım beğeni ya da yorumlar, kendimi değerli hissedip hissetmediğimi etkiliyor.

Yakın ilişki kurmak istiyorum ama partnerime çok yaklaşınca “ya reddedilirsem” diye kaygılanıyorum.

Bir arkadaşımın ya da partnerimin küçük bir ilgisizliğini “beni terk edecek” şeklinde yorumladığım oluyor.

Öfkelendiğimde çoğu zaman doğrudan ifade edemiyor, küsme ya da geri çekilme yolunu seçiyorum.

Bazen üstün olduğumu kanıtlama ihtiyacı hissediyor, başkalarıyla kendimi kıyaslıyorum.

Eleştirilmemek için hatalarımı kabul etmekte zorlanıyor, savunmaya geçebiliyorum.

Değerlendirme

3 ve üzeri madde size tanıdık geldiyse, kırılgan ya da narsistik eğilimler sizde de olabilir.

Bu bir tanı testi değildir; yalnızca farkındalık kazandırmak amacıyla hazırlanmıştır.

Kendinizde bu örüntüleri sık gözlemliyorsanız, bir uzmandan destek almak yararlı olabilir.


Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar, psikodinamik yönelim ağırlıklı çalışmaktadır. Travmalarla çalışırken EMDR yöntemini kullanmakta, ilişkilerde ise Gottman Çift Terapisi yaklaşımından yararlanmaktadır. Özellikle narsisizm, bağlanma sorunları ve ilişkisel dinamikler üzerine yoğunlaşır. Yazılarında hem klinik deneyimlerinden hem de bilimsel araştırmalardan beslenerek psikolojik kavramları herkesin anlayabileceği bir dille aktarmayı amaçlar.


Türkçe Kitap Önerileri

Alice Miller – Yetenekli Çocuğun Dramı 
→ Çocuklukta yaşanan reddedilme ve değersizleştirilme deneyimlerinin yetişkinlikteki kırılganlıklara nasıl dönüştüğünü anlatır.

Engin Geçtan – Psikanaliz ve Sonrası 
→ Psikanalitik kuramın narsisizm dahil birçok kavramı nasıl ele aldığını anlaşılır bir dille sunar.

Rollo May – Aşk ve İrade 
→ İlişkilerde sevgi, güç, bağımlılık ve özgürlük dinamiklerini işler; narsisistik ilişkileri anlamak için dolaylı bir kaynak niteliğindedir.

Byung-Chul Han – Şeffaflık Toplumu 
→ Modern toplumun görünürlük, performans ve onay kültürünü nasıl pekiştirdiğini ele alır. Sosyal medya ve kırılgan narsisizm ilişkisini anlamak için güncel bir çerçeve sunar.


Kaynakça

Cain, N. M., Pincus, A. L. & Ansell, E. B. (2008). Narcissism at the crossroads: Phenotypic description of pathological narcissism across clinical theory, social/personality psychology, and psychiatric diagnosis. Clinical Psychology Review, 28(4), 638–656. pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

Pincus, A. L., et al. (2009). Initial construction and validation of the Pathological Narcissism Inventory. Psychological Assessment, 21(3), 365–379. 

İlişkiler Kırılgan Narsisizm Narsisit Online psikolog
Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Mahşerin Dört Atlısı – İlişkileri Yıpratan Davranışlar
Mahşerin Dört Atlısı – İlişkileri Yıpratan Davranışlar
9 Kasım 2024

İlişkilerde anlaşmazlıklar (mahşerin dört atlısı), duygusal kopukluklar ve...

Devamı
Travma Bağı Nedir, Travma Bağından Nasıl Kurtulurum?
Travma Bağı Nedir, Travma Bağından Nasıl Kurtulurum?
23 Aralık 2023

Travma Bağı Nedir? Travma bağı, genellikle zorlu ve toksik ilişkilerde, kişinin...

Devamı
Uzun Süreli Yalnızlık: Beyin Üzerindeki Etkileri ve Çözüm Yolları
Uzun Süreli Yalnızlık: Beyin Üzerindeki Etkileri ve Çözüm Yolları
24 Ocak 2025

Modern yaşam tarzının yaygınlaşmasıyla birlikte, yalnızlık her yaştan insanın...

Devamı
Duygusal Bağımlılık: İçsel Özgürlüğünüzü Geri Kazanın
Duygusal Bağımlılık: İçsel Özgürlüğünüzü Geri Kazanın
13 Aralık 2024

Duygusal bağımlılık, bireyin kendini tamamlanmış hissetmek için belirli duygulara...

Devamı

Instagram

Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fi Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fiziksel sınırlarla değil, duygusal ve dijital alanlarla da şekillendiğini ortaya koyan bir kavramdır. 

Sosyal medyada flörtöz etkileşimler, eski sevgiliyle gizli mesajlaşmalar ya da partnerden saklanan yakınlıklar, görünürde küçük olsa da güveni zedeleyebilir. Bu davranışların ortak özelliği gizlilik, duygusal yatırım ve ilgi odağının partnerden başkasına kaymasıdır. Bu nedenle mikro aldatma, ilişkilerde belirsizlik ve güvensizlik duygularını tetikleyerek büyük krizlere yol açabilir❤️‍🩹

Bununla birlikte, her davranışın mikro aldatma sayılıp sayılmayacağı çiftlerin ortak sınırlarına bağlıdır. Bazı ilişkilerde eski sevgiliyle iletişim önemsiz görülebilirken, başka bir ilişkide bu durum ciddi bir güven sorununa dönüşebilir. Bu nedenle mikro aldatmayı anlamanın anahtarı, partnerlerin açık iletişim kurması, sınırlarını netleştirmesi ve birbirlerinin hassasiyetlerini gözetmesidir. Şeffaflık ve empati, mikro aldatmanın ilişkilerde yıkıcı bir tehdit olmaktan çıkıp, güveni güçlendiren bir farkındalık alanına dönüşmesini sağlayabilir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi? Aşa 🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi?

Aşağıdaki cümlelerden hangileri size daha tanıdık geliyor?

1. Başkalarının hayranlığına ihtiyaç duyarım ve bu benim değerimi kanıtlar.
2. Çoğu zaman empati kurmakta zorlanırım ve mesafeli dururum.
3. İlişkilerde kontrolün bende olmasını isterim.
4. Kendimi çoğu zaman kurban gibi hissederim.
5. Kabul görmek için uyum sağlarım, bazen de kendimden vazgeçerim.
6. Partnerimin başarılarını ve güçlü yanlarını kendi kimliğime katmaya çalışırım.

👉 Eğer daha çok 1-2-3 size uyuyorsa, erkek narsisizmine özgü yönler sizde daha baskın olabilir.

👉 Eğer daha çok 4-5-6 size uyuyorsa, dişi narsisizme özgü yönler sizde daha fazla olabilir.

(Bu test bir tanı aracı değildir; sadece farkındalık yaratmayı amaçlar.)

Barbel Wardetzki, Almanya’da narsisizm üzerine çalışan terapist ve yazar. Onun “Dişi ve Erkek Narsisizm” diye yaptığı ayrım, biyolojik cinsiyetten çok narsisizmin iki farklı dışavurum biçimini anlatıyor:

1. “Erkek narsisizm” (männlicher Narzissmus)

* Daha çok gösterişli, dışa dönük, üstünlük vurgulu bir tarzı ifade eder.
* Tipik özellikler: kibir, grandiyözlük, başarıya ve güce odaklanma, sürekli takdir arama.
* Dışarıdan güçlü, etkileyici, hatta “dokunulmaz” görünür.
* Yani bu daha çok toplumun “maskülen güç” imgeleriyle örtüşüyor.

2. “Dişi narsisizm” (weiblicher Narzissmus)

* Daha çok ilişki odaklı, bağımlı, onay arayışlı bir narsisizm biçimi.
* Tipik özellikler: sürekli sevilme, kabul görme, vazgeçilmez olma ihtiyacı; fedakârlık yaparak değer kazanma çabası.
* Dışarıdan uyumlu, alçakgönüllü biri gibi görünebilir ama altında derin bir değersizlik ve onaylanma açlığı vardır.
* Bu da toplumun “feminen uyum” beklentileriyle bağlantılıdır.

👉 Wardetzki’nin asıl vurgusu şu: Her iki biçim de özde aynı narsisistik yarayı (değersizlik ve reddedilme korkusu) saklar, sadece toplumda öğrenilen rollere göre farklı maskelerle dışa vurulur.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
❤️‍🩹 Duygu köprüsü, geçmişte yaşadığımız yoğun bir duygunun, bugün benzer bir durumla karşılaştığımızda yeniden tetiklenmesidir. 

İlişkinizdeki Duygu Köprüsünü Keşfetmek İçin Kendinize Aşağıdaki Soruları Sorabilirsiniz

Partnerimin bu davranışı bende hangi duyguyu tetikledi?

Bu duyguyu ilk kez hayatımda ne zaman hissetmiştim?

Geçmişte bu duyguyu hissettiğim olay kiminle yaşanmıştı?

Şu anki tepkim gerçekten bugünkü duruma mı ait?

Bu farkındalık, ilişkide nasıl daha sağlıklı bir tepki vermeme yardımcı olabilir?

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
🍃 Travmatik bağlanmayı kişisel farkındalık 🍃 Travmatik bağlanmayı kişisel farkındalık açısından anlamak için üç parçaya ayıralım:

1. Döngüyü tanımak

Travmatik bağlanmada ilişkiler genelde şu döngüyü izler:
1. Yakınlık / balayı dönemi → Partner çok sevgi dolu, özel hissettiriyor.
2. Gerginlik → Eleştiri, uzaklaşma, küçümseme başlıyor.
3. İncitme → Kötü davranış, ihanet, şiddet, duygusal manipülasyon.
4. Telafi → Özür, sevgi gösterileri, “bir daha olmayacak” sözleri.
5. Döngü tekrar başlar.

Soru: Sizin deneyiminizde bu tür iniş-çıkışlar olmuş muydu? Varsa, genelde hangi aşamada ilişkiye daha çok tutunma hissi geliyordu?

2. Bağlılığı güçlendiren psikolojik mekanizmalar

* Dopamin ve adrenalin dalgalanmaları: Yoğun kötü-iyi geçişleri beynin ödül sistemini etkiler.
* Umut bağı: “Bir gün hep iyi olacak” beklentisi.
* Kendi değer algısının bağa bağlanması: “O beni severse değerliyim” inancı.
* Yalnızlık ve korku: İlişkinin bitmesinin yarattığı boşluk korkusu.

Mini farkındalık çalışması: 1 dakika boyunca gözlerinizi kapatıp şunu fark edin: “Onu düşününce midemde/kalbimde/hissiyatımda nasıl bir duygu ya da gerginlik oluyor?”

3. Döngüyü kırmaya yönelik ilk farkındalık adımları

* Gerçeklik listesi tut: Onun hem iyi hem kötü anlarını tarafsızca yazmak, zihnin sadece “iyi” anlara tutunmasını dengeler.
* İçsel ihtiyaçları keşfet: Bu bağ, hangi çocukluk ihtiyacını (güven, onay, sevgi) tetikliyor?
* Destek ağı: Güvendiğin kişilerle yaşadığın döngüyü konuşmak, yalnızlık hissini azaltır.
* Küçük kopuş pratikleri: Tamamen kopmak zor geliyorsa, önce mesajlaşma süresini, görüşme sıklığını kademeli azaltmak.

Umarım bu bilgiler yolunuzu aydınlatmaya yardımcı olur 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Instagram'da takip et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Ebeveyn EMDR EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi Jung Kişilik Bozuklukları narsist Online EMDR Online psikolog Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Stres Bozukluğu Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi Çocukluk Travmaları çocukluk çağı travmaları İlişkiler

Son Eklenenler

  • Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
  • Mutluluk Korkusu: Neden Bazı İnsanlar Mutluluk Hissinden Kaçar?
  • Mikro Aldatma ve İlişkiler
  • Dişi ve Erkek Narsisizm: İlişkilerde İki Farklı Yüz
  • İlişkilerde Pygmalion Etkisi: Beklentilerimiz Bizi Nasıl Şekillendirir?
  • Kuşaklararası Travma Aktarımı

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz