Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

Mevsimsel Depresyon Nedir?

24 Aralık 2023 Yazar: Tuğçe Turanlar Depresyon 0 Yorum

Mevsimsel Depresyon

Mevsimsel depresyon, genellikle kış aylarında ortaya çıkan ve mevsim değişiklikleriyle ilişkilendirilen bir depresyon türüdür. Genellikle sonbaharda başlar ve ilkbahar veya yaz başlangıcında düzelir. Depresif ruh hali, enerji kaybı, ilgi veya zevk kaybı, iştah ve kilo değişiklikleri, uykusuzluk veya aşırı uyuma, sinirlilik ve stres gibi semptomlarla kendini gösterir.

Mevsimsel depresyonun nedenleri, azalan gün ışığı miktarı, serotonin ve melatonin seviyelerindeki değişiklikler, genetik yatkınlık, daha kuzey veya güney enlemlerde yaşamak ve D vitamini seviyelerinin düşük olması gibi faktörlerin bir kombinasyonunu içerir. Bu etmenlerin her biri, bu durumun gelişimine katkıda bulunabilir.

Mevsimsel Depresyon ile Mücadele

Mevsimsel depresyonla mücadelede, günlük yaşamınıza kolayca entegre edebileceğiniz bazı basit ve etkili yöntemler bulunmaktadır:

Işık Terapisi

Kış aylarında yeterince güneş ışığı alamadığımızda, özel bir ışık terapi lambası kullanarak bunu telafi edebiliriz. Bu lambalar, güneş ışığını taklit ederek ruh halimizi iyileştirmeye yardımcı olur. Sabahları bu lambaların önünde biraz vakit geçirmek genellikle en etkilidir.

Düzenli Egzersiz

Fiziksel aktivite, vücudumuzda endorfin salgılanmasını teşvik ederek bizi daha mutlu ve enerji dolu hissettirir. Haftada birkaç kez hafif bir yürüyüş yapmak iyi gelecektir.

Sosyal Etkileşim

Arkadaşlarınızla ve ailenizle zaman geçirmek, depresyonla mücadelede önemli bir destek kaynağıdır. Sosyal aktiviteler, moralinizi yükseltir ve yalnızlık hissini azaltır.

Stres Yönetimi Teknikleri

Meditasyon, yoga veya nefes egzersizleri gibi stres yönetimi teknikleri mental sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Bu teknikler, günlük rutininize kolayca dahil edilebilir.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenme hem vücudunuza hem de zihninize iyi gelir. Günlük beslenmenizde bol miktarda taze meyve ve sebze, tahıllar ve protein içeren yiyecekler olmasına dikkat edin. Bu yiyecekler sizi enerji verecek ve daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Antidepresan İlaçlar ve Terapi

Bazı durumlarda, doktorunuz antidepresan ilaçlar veya psikoterapi önerebilir. Bu tedaviler, profesyonel bir sağlık uzmanı gözetiminde uygulanmalıdır.

Yaşam kalitenizi etkileyen semptomlar veya intihar düşünceleri varsa, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Mevsimsel depresyon, diğer depresyon türleri gibi ciddiye alınmalı ve tedavi edilmelidir.

Stres Yönetim Teknikleri

Stres yönetimi teknikleri, stresi azaltmaya ve kişinin stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olur. Mevsimsel depresyon gibi durumlarda bu teknikler özellikle faydalı olur. İşte en çok kullanılan stres yönetimi teknikleri:

Derin Nefes Alma ve Meditasyon

Derin nefes alma ve meditasyon, zihni sakinleştirmek ve stresi azaltmak için etkili bir yöntemdir. Nefes alma egzersizleri, vücutta oksijen akışını artırır ve zihni rahatlatarak stres seviyesini azaltır.

Yoga ve Tai Chi

Bu tür fiziksel aktiviteler, hem bedeni hem de zihni rahatlatır. Düzenli yoga veya tai chi yapmak, stres seviyelerini düşürmeye ve genel esenliği artırmaya yardımcı olur.

Zaman Yönetimi

Etkili zaman yönetimi teknikleri, günlük hayatta karşılaşılan stresi azaltır. Görevleri önceliklendirmek ve zamanı verimli kullanmak kişinin daha az baskı altında hissetmesini sağlar.

Fiziksel Egzersiz

Düzenli egzersiz yapmak mutluluk verir. Egzersiz yapmak vücudun stres azaltıcı hormonları salgılamasına ve kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardım eder.

Sosyal Destek

Aileyle ve arkadaşlarla vakit geçirmek, duygusal destek sağlar ve stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar.

Hobiler ve İlgi Alanlarına Yönelmek

Kişisel ilgi alanlarına ve hobilere zaman ayırmak, zihinsel bir mola sağlar ve stresi azaltır.

İyi Uyku Alışkanlıkları

Düzenli ve kaliteli uyku, mental ve fiziksel sağlığı korumada önemlidir. İyi bir uyku düzeni stres seviyelerini kontrol altında tutar.

Pozitif Düşünme ve Zihinsel Farkındalık

Pozitif düşünme ve zihinsel farkındalık teknikleri, stresle başa çıkma konusunda etkilidir. Olumsuz düşünceleri fark etmek ve onları daha yapıcı olanlarla değiştirmek stresin azalmasına yardımcı olur.

Mevsimsel Depresyon

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

“Mevsimsel Depresyon: Kış Melankolisi “bölümü için Seans Odası Sakinleri (S.O.S.) Podcast Serisinin yedinci bölümünü aşağıdaki bağlantıya tıklayarak dinleyebilirsiniz.

Spotfiy

Seans Odası Sakinleri (S.O.S.) Podcast

Apple

Seans Odası Sakinleri (S.O.S.) Podcast

Kaynaklar

Magnusson, A., & Boivin, D. (2003). Seasonal affective disorder: an overview. Chronobiology international, 20(2), 189-207.

Sohn, C. H., & Lam, R. W. (2005). Update on the biology of seasonal affective disorder. CNS spectrums, 10(8), 635-646.

Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Grup Terapisi
Grup Terapisi
11 Ocak 2024

"Ne olmadığımızı keşfetmemiz ne olduğumuzun keşfine giden bir adımdır." -...

Devamı
Stockholm Sendromu Bir Hastalık mı?
Stockholm Sendromu Bir Hastalık mı?
31 Ocak 2024

Stockholm Sendromu, psikolojik bir yanıt olarak, bir rehine veya taciz...

Devamı
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu
17 Ocak 2023

Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu olan kişiler: Yoğun ruh hali değişimleri...

Devamı
Doğum Sonrası Depresyon ( Postpartum Depresyon)
Doğum Sonrası Depresyon ( Postpartum Depresyon)
9 Haziran 2024

Doğum sonrası depresyon (postpartum depresyon), doğumdan sonra ortaya çıkan bir...

Devamı

Instagram

Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fi Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fiziksel sınırlarla değil, duygusal ve dijital alanlarla da şekillendiğini ortaya koyan bir kavramdır. 

Sosyal medyada flörtöz etkileşimler, eski sevgiliyle gizli mesajlaşmalar ya da partnerden saklanan yakınlıklar, görünürde küçük olsa da güveni zedeleyebilir. Bu davranışların ortak özelliği gizlilik, duygusal yatırım ve ilgi odağının partnerden başkasına kaymasıdır. Bu nedenle mikro aldatma, ilişkilerde belirsizlik ve güvensizlik duygularını tetikleyerek büyük krizlere yol açabilir❤️‍🩹

Bununla birlikte, her davranışın mikro aldatma sayılıp sayılmayacağı çiftlerin ortak sınırlarına bağlıdır. Bazı ilişkilerde eski sevgiliyle iletişim önemsiz görülebilirken, başka bir ilişkide bu durum ciddi bir güven sorununa dönüşebilir. Bu nedenle mikro aldatmayı anlamanın anahtarı, partnerlerin açık iletişim kurması, sınırlarını netleştirmesi ve birbirlerinin hassasiyetlerini gözetmesidir. Şeffaflık ve empati, mikro aldatmanın ilişkilerde yıkıcı bir tehdit olmaktan çıkıp, güveni güçlendiren bir farkındalık alanına dönüşmesini sağlayabilir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi? Aşa 🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi?

Aşağıdaki cümlelerden hangileri size daha tanıdık geliyor?

1. Başkalarının hayranlığına ihtiyaç duyarım ve bu benim değerimi kanıtlar.
2. Çoğu zaman empati kurmakta zorlanırım ve mesafeli dururum.
3. İlişkilerde kontrolün bende olmasını isterim.
4. Kendimi çoğu zaman kurban gibi hissederim.
5. Kabul görmek için uyum sağlarım, bazen de kendimden vazgeçerim.
6. Partnerimin başarılarını ve güçlü yanlarını kendi kimliğime katmaya çalışırım.

👉 Eğer daha çok 1-2-3 size uyuyorsa, erkek narsisizmine özgü yönler sizde daha baskın olabilir.

👉 Eğer daha çok 4-5-6 size uyuyorsa, dişi narsisizme özgü yönler sizde daha fazla olabilir.

(Bu test bir tanı aracı değildir; sadece farkındalık yaratmayı amaçlar.)

Barbel Wardetzki, Almanya’da narsisizm üzerine çalışan terapist ve yazar. Onun “Dişi ve Erkek Narsisizm” diye yaptığı ayrım, biyolojik cinsiyetten çok narsisizmin iki farklı dışavurum biçimini anlatıyor:

1. “Erkek narsisizm” (männlicher Narzissmus)

* Daha çok gösterişli, dışa dönük, üstünlük vurgulu bir tarzı ifade eder.
* Tipik özellikler: kibir, grandiyözlük, başarıya ve güce odaklanma, sürekli takdir arama.
* Dışarıdan güçlü, etkileyici, hatta “dokunulmaz” görünür.
* Yani bu daha çok toplumun “maskülen güç” imgeleriyle örtüşüyor.

2. “Dişi narsisizm” (weiblicher Narzissmus)

* Daha çok ilişki odaklı, bağımlı, onay arayışlı bir narsisizm biçimi.
* Tipik özellikler: sürekli sevilme, kabul görme, vazgeçilmez olma ihtiyacı; fedakârlık yaparak değer kazanma çabası.
* Dışarıdan uyumlu, alçakgönüllü biri gibi görünebilir ama altında derin bir değersizlik ve onaylanma açlığı vardır.
* Bu da toplumun “feminen uyum” beklentileriyle bağlantılıdır.

👉 Wardetzki’nin asıl vurgusu şu: Her iki biçim de özde aynı narsisistik yarayı (değersizlik ve reddedilme korkusu) saklar, sadece toplumda öğrenilen rollere göre farklı maskelerle dışa vurulur.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
❤️‍🩹 Duygu köprüsü, geçmişte yaşadığımız yoğun bir duygunun, bugün benzer bir durumla karşılaştığımızda yeniden tetiklenmesidir. 

İlişkinizdeki Duygu Köprüsünü Keşfetmek İçin Kendinize Aşağıdaki Soruları Sorabilirsiniz

Partnerimin bu davranışı bende hangi duyguyu tetikledi?

Bu duyguyu ilk kez hayatımda ne zaman hissetmiştim?

Geçmişte bu duyguyu hissettiğim olay kiminle yaşanmıştı?

Şu anki tepkim gerçekten bugünkü duruma mı ait?

Bu farkındalık, ilişkide nasıl daha sağlıklı bir tepki vermeme yardımcı olabilir?

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
🍃 Travmatik bağlanmayı kişisel farkındalık 🍃 Travmatik bağlanmayı kişisel farkındalık açısından anlamak için üç parçaya ayıralım:

1. Döngüyü tanımak

Travmatik bağlanmada ilişkiler genelde şu döngüyü izler:
1. Yakınlık / balayı dönemi → Partner çok sevgi dolu, özel hissettiriyor.
2. Gerginlik → Eleştiri, uzaklaşma, küçümseme başlıyor.
3. İncitme → Kötü davranış, ihanet, şiddet, duygusal manipülasyon.
4. Telafi → Özür, sevgi gösterileri, “bir daha olmayacak” sözleri.
5. Döngü tekrar başlar.

Soru: Sizin deneyiminizde bu tür iniş-çıkışlar olmuş muydu? Varsa, genelde hangi aşamada ilişkiye daha çok tutunma hissi geliyordu?

2. Bağlılığı güçlendiren psikolojik mekanizmalar

* Dopamin ve adrenalin dalgalanmaları: Yoğun kötü-iyi geçişleri beynin ödül sistemini etkiler.
* Umut bağı: “Bir gün hep iyi olacak” beklentisi.
* Kendi değer algısının bağa bağlanması: “O beni severse değerliyim” inancı.
* Yalnızlık ve korku: İlişkinin bitmesinin yarattığı boşluk korkusu.

Mini farkındalık çalışması: 1 dakika boyunca gözlerinizi kapatıp şunu fark edin: “Onu düşününce midemde/kalbimde/hissiyatımda nasıl bir duygu ya da gerginlik oluyor?”

3. Döngüyü kırmaya yönelik ilk farkındalık adımları

* Gerçeklik listesi tut: Onun hem iyi hem kötü anlarını tarafsızca yazmak, zihnin sadece “iyi” anlara tutunmasını dengeler.
* İçsel ihtiyaçları keşfet: Bu bağ, hangi çocukluk ihtiyacını (güven, onay, sevgi) tetikliyor?
* Destek ağı: Güvendiğin kişilerle yaşadığın döngüyü konuşmak, yalnızlık hissini azaltır.
* Küçük kopuş pratikleri: Tamamen kopmak zor geliyorsa, önce mesajlaşma süresini, görüşme sıklığını kademeli azaltmak.

Umarım bu bilgiler yolunuzu aydınlatmaya yardımcı olur 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Instagram'da takip et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Ebeveyn EMDR EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi Jung Kişilik Bozuklukları narsist Online EMDR Online psikolog Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Stres Bozukluğu Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi Çocukluk Travmaları çocukluk çağı travmaları İlişkiler

Son Eklenenler

  • Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
  • Mutluluk Korkusu: Neden Bazı İnsanlar Mutluluk Hissinden Kaçar?
  • Mikro Aldatma ve İlişkiler
  • Dişi ve Erkek Narsisizm: İlişkilerde İki Farklı Yüz
  • İlişkilerde Pygmalion Etkisi: Beklentilerimiz Bizi Nasıl Şekillendirir?
  • Kuşaklararası Travma Aktarımı

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz