Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

Uzak Mesafe İlişkisi: Bağ ve Güveni Sürdürme

3 Şubat 2025 Yazar: Tuğçe Turanlar Çift Terapisi, İlişkiler 0 Yorum

 

Bu makalede, “uzak mesafe ilişkisi” doğasından kaynaklanan zorluklar, bu zorluklarla başa çıkma yolları, ilişkide yakınlığı ve güveni artırmaya yönelik öneriler ile çiftlerin uygulayabileceği pratik stratejiler yer almaktadır.

1. Uzak Mesafe İlişkilerinin Doğası ve Artışı

Modern iletişim araçlarının gelişimi, sosyal medya ve çevrimiçi platformların yaygınlaşmasıyla birlikte uzak mesafe ilişkiler (long-distance relationships) daha görünür hale gelmiştir. Farklı şehirler veya ülkelerde yaşayan çiftler; eğitim, iş, aile veya başka sebeplerle fiziksel olarak ayrı kalmak durumunda olsa da ilişkilerine devam etmeyi tercih edebilmektedir. Ancak mesafe, bu ilişki biçimini kimi zaman normal şartlara göre daha çaba gerektirir hale getirir.

Uzak mesafe ilişkisi hakkında en sık sorulan sorulardan bazıları şunlardır:

  • Uzak mesafe ilişkisi sürdürülebilir mi?
  • Güven ve bağ nasıl korunur?
  • Yakınlık hissi fiziksel mesafe olmadan da sağlanabilir mi?

Bu noktada unutulmaması gereken, her ilişki biçiminin kendine has dinamiklerinin olduğudur. Yüz yüze yürütülen bir ilişkinin sonu garanti olmadığı gibi, uzak mesafe ilişkinin de başarısız olacağına dair bir kesinlik yoktur. Karşılıklı çaba, dürüstlük ve doğru stratejilerle uzak mesafe ilişkilerini yürütmek mümkündür.


2. Uzak Mesafe İlişkilerinin Zorlukları

Uzak mesafeli ilişkilerde çiftlerin en sık karşılaştığı zorluklar arasında şunlar yer alır:

Fiziksel Yakınlık Eksikliği

Bir ilişkide sarılmak, dokunmak ve göz göze iletişim kurmak gibi fiziksel yakınlığa dayalı paylaşımlar önemli bir ihtiyaçtır. Uzak mesafede bu paylaşımın azlığı, özlem ve yalnızlık duygusunu artırabilir. Partnerinizi uzun süre görememek, sevinçlerinizi ve üzüntülerinizi yüz yüze paylaşamamak zaman zaman yetersizlik hissi yaşatabilir.

İletişim Sorunları

Farklı zaman dilimleri, yoğun iş veya okul temposu, teknolojik aksaklıklar ya da internet erişim sorunları uzak mesafe ilişkilerinde iletişimin aksamasına neden olabilir. Ayrıca her gün aynı rutinde “günaydın” veya “iyi geceler” mesajı atmak, bir noktadan sonra ilişkiyi monotonlaştırabilir.
The Gottman Institute uzmanları, iletişimin sıklığından çok kalitesine odaklanmayı önerir. Duyguların ve günlük hayatın samimi bir şekilde paylaşılması, çiftlerin birbirlerine daha derin bir düzeyde bağlanmasını sağlar.

Güven Endişesi

Özellikle birbirini henüz tam olarak tanıma fırsatı bulamayan ya da ayrılık sürecinde uzun zaman geçiren çiftlerde, “Ya partnerim beni aldatırsa?” veya “Gerçekten beni önemsiyor mu?” şeklinde sorular oluşabilir. Uzak mesafe ilişkilerde güven, temel taşıdır.
Uzak mesafe çiftlerdeki güven kaygıları çoğunlukla iletişim eksikliği ve bilgi yetersizliğinden kaynaklanır. Dolayısıyla, düzenli ve açık bir iletişim kurmak güvensizlik duygusunu azaltır.

Gelecek Kaygısı

Birçok kişi, “Bu ilişki nereye gidiyor?”, “Ne zaman aynı şehirde olacağız?” gibi soruların yanıtını bilmek ister. Belirsizlik içeren durumlar, ilişkide strese ve güvensizliğe yol açar. Uzak mesafe ilişkilerde bu kaygı daha belirgin hale gelir; çünkü fiziksel koşulların değişmesi, bir araya gelme planlarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği gibi konularda netlik sağlamak zordur.


3. Uzak Mesafe İlişkilerinde Yakınlığı Korumak Mümkün mü?

İlişkilerde “yakınlık” duygusu sadece fiziksel temasla sınırlı değildir. Birçok insan, yanında olmalarına rağmen duygusal olarak çok uzak hissettiği partnerlerinden söz edebilir. Bu nedenle, uzak mesafede bile “ruhsal ve duygusal yakınlık” sürdürülebilir.
Araştırmalar, uzak mesafe ilişkilerinde yakınlık hissinin iki önemli faktörden etkilendiğini vurgular:

  1. Kişinin partnerine kendini açma seviyesi
  2. Partnerinin kendini açma isteğine dair algısı

Birbirinize güvenli bir alan sunuyor, duygu ve düşüncelerinizi özgürce paylaşabiliyorsanız fiziksel mesafe ne olursa olsun duygusal yakınlığı korumak mümkündür. Bu yaklaşım, partnerinizin de aynı şekilde size açılalmasına yardımcı olur. Dolayısıyla her iki taraf da ilişkide “anlaşıldığını ve değer gördüğünü” hisseder.


4. Etkili İletişim ve İlişkide Kalite

Çeşitlilik Sağlayın

Uzak mesafe ilişkisinin belki de en önemli unsuru iletişimdir. Ancak iletişim biçimini tek bir kanala (örneğin yalnızca WhatsApp mesajlarına) indirgemek, zamanla monotonluğa neden olur. Aşağıdaki öneriler etkileşimi daha canlı tutmaya yardımcı olabilir:

  • Görüntülü Arama: Göz teması kurmak, mimik ve duyguları yansıtmada önemlidir.
  • Sesli Mesaj ve Notlar: Günün beklenmedik anlarında sesli mesaj veya ufak notlar göndermek hoş sürprizler yaratabilir.
  • Fotoğraf Paylaşımı: Günlük hayattan kareler paylaşmak, partnerinizin yaşamınızdaki küçük detayları görmesine olanak tanır.

Rutinlerden Uzak Durun

“Günaydın” ve “İyi geceler” mesajları hoş olmakla birlikte bir göreve dönüştüğünde samimiyetini yitirebilir. Kendinizi zorunlu hissetmeden, gerçekten söylemek istediğinizde bu mesajları atmak ilişkiye daha doğal bir akış katar. Benzer şekilde, günlük hayatınızdaki olayları abartmadan fakat içtenlikle paylaşmak önemlidir.

Karar Süreçlerine Dahil Edin

Büyük veya küçük fark etmeksizin alacağınız bir kararı partnerinizle paylaşmak, ona fikrini sormak ve bu fikirleri ciddiye almak, uzak mesafede olsanız bile “biz” duygusunu güçlendirir. Partnerinizin hayatınızın önemli bir parçası olduğunu hissettirir ve ona değer verdiğinizi gösterir.


5. Birlikte Yapılabilecek Aktiviteler

Uzak mesafe ilişkilerde ortak etkinlikler planlamak, fiziksel mesafeye rağmen bağı güçlendiren eğlenceli bir yöntemdir. Aşağıdaki fikirler, aranızdaki kıvılcımı canlı tutabilir:

Film İzlemek: Aynı filmi veya diziyi senkronize bir şekilde izleyebilir, ara verdiğinizde ya da bittikten sonra en sevdiğiniz replikleri paylaşabilirsiniz.

Oyun Oynamak: Çevrimiçi oyun dünyası oldukça geniştir. İkinizin de keyif alacağı oyunları belirleyip birlikte oynayarak heyecanınızı paylaşabilirsiniz.

Hediyeleşmek: Ufak sürprizler, el yazısıyla yazılmış notlar veya partnerinizin sevdiği ürünleri göndermek, aranızdaki sevgi bağını kuvvetlendirir.

Mutfak Deneyimi: İnternet üzerinden birlikte yemek tarifi uygulamak veya kahve demlemek gibi küçük ritüeller bile ortak anılar yaratır.


6. Uzak Mesafe İlişkilerini Sürdürmenin “Altın Kuralları”

Bir ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürmek için genel olarak geçerli pek çok kural, uzak mesafe ilişkilerde daha da kritik hale gelir:

  • Dürüst Olun: Niyetleriniz, duygularınız ve planlarınız konusunda açık davranın. Küçük bir yanlış bilgi ya da saklama, kilometrelerin yarattığı kaygıyla birleştiğinde büyük güvensizliklere yol açar.
  • Bağlantıda Kalın: Ani iletişim kopuklukları, partnerinizde endişe yaratabilir. Müsait olduğunuz dönemleri önceden paylaşmak ve düzenli iletişim zamanları belirlemek faydalıdır.
  • Beklentileri Paylaşın: İlişkiye dair beklentilerinizi net olarak ifade etmek, kafa karışıklığını önler ve ortak bir zeminde buluşmanızı sağlar.
  • Aynı Düşüncede Olduğunuzu Kontrol Edin: Başta heyecan verici olan uzak mesafe ilişkisi, ilerleyen dönemlerde taraflardan biri için zorlayıcı hale gelebilir. Eş zamanlı olarak birbirinizin duygu durumunu, isteklerini ve motivasyonunu gözden geçirin.

7. İlişki Memnuniyeti ve Güven

Bazı araştırmalar, uzak mesafe ilişkilerde çiftlerin günlük bazda daha az “ilişkisel stres” yaşayabildiğini öne sürer. Bunun bir nedeni, çiftlerin gün içindeki ufak tefek gerilimleri fiziksel olarak aynı ortamda yaşamadıkları için daha az deneyimlemeleridir. Ancak, duygusal ve mental anlamda birbirlerine nasıl destek olacaklarını iyi bilen çiftlerin uzak mesafede bile yüksek ilişki memnuniyetine ulaşabileceği belirtilir.

The Gottman Institute’tan elde edilen veriler, uzak mesafe ilişki yaşarken güven duygusunun sağlamlaşmasının partnerin gözünüzdeki değerini artırabileceğini gösterir. Her iki taraf da engellere rağmen ilişkiyi sürdürme gayreti içinde olduğunda, bağlılık ve sadakat hissi pekişir.


8. Uyum Sağlama ve Kişisel Gelişim

Uzak mesafe ilişkisi yürütürken bazen beklenmeyen zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Burada önemli olan, pes etmek yerine mücadeleci bir tutum geliştirmektir. Duygularınızı net ifade etmek, yanlış anlaşılmaları azaltır. Ayrıca:

  • Kendi Hayatınızı İhmal Etmeyin: Aile, arkadaşlar, hobiler ve kişisel gelişime zaman ayırmak, sizi hem bireysel olarak güçlendirir hem de ilişkiye pozitif enerjiyle dönmenizi sağlar.
  • Partnerinizin Yaşamına Saygı Gösterin: Onun da bağımsız bir hayatı olduğunu unutmadan ortak bir tempo belirlemek, ilişkinin sağlıklı ilerlemesine katkıda bulunur.
  • Profesyonel Destek Gerekebilir: İlişkinizdeki sorunlarla tek başına başa çıkamadığınızı düşünüyorsanız, çevrimiçi danışmanlık veya terapi seçeneklerinden yararlanabilirsiniz. Online psikolojik danışmanlık randevusu almak için yulepsikoloji@gmail.com adresine mail atabilir ya da 0532 053 3992 whatsapp üzerinden mesaj atarak iletişime geçebilirsiniz.

Sonuç

Uzak mesafe ilişkiler, fiziksel olarak ayrı kalmanın getirdiği özlem ve belirsizlik gibi zorluklara rağmen derin ve tatmin edici bir ilişki kurmayı engellemek zorunda değildir. Dürüstlük, düzenli iletişim, ortak aktiviteler ve gelecek planları yapmak, bu süreçte hem bağınızı hem de güven duygunuzu güçlendirecektir.

Duygusal yakınlığı korumak; birbirinize kendinizi açmanız, partnerin anlatılarını ilgiyle dinlemeniz ve güvende hissetmesi için alan yaratmanızla mümkündür. Her ilişkinin kendine özgü dinamikleri olduğunu unutmayın. Kendi ilişkinizin ihtiyaçlarına uygun stratejiler belirlemek, sizin elinizdeki en güçlü araçtır.

“Mesafe, sevgiye engel değildir. Fakat biraz çaba, karşılıklı anlayış ve özveri gerektirir.”


Kaynakça 

Benson, K. (2017). Five Keys to Long-Distance Relationships. The Gottman Institute.
https://www.gottman.com/blog/five-keys-to-long-distance-relationships/

American Psychological Association (APA). (2021). Long-Distance Relationship Dynamics.
https://www.apa.org/ (İlgili makaleler, APA veri tabanında bulunabilir.)

Bu makale, yukarıdaki akademik kaynaklardan ve konuyla ilgili güncel içeriklerden derlenerek Türkçe’ye uyarlanmıştır. Uzak mesafe ilişkinizdeki özel durumlar için profesyonel danışmanlık hizmeti almak, ilişkinizin ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler sunabilir. Unutmayın ki ilişkinizin başarısı, birlikte inşa edeceğiniz güven, anlayış ve ortak hedeflerle şekillenir.

Çift Terapisi Gottman Çift Terapisi İlişkiler Uzak mesafe ilişkisi
Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Bağlanma Stili ve Ayrılıkla Başa Çıkma
Bağlanma Stili ve Ayrılıkla Başa Çıkma
25 Ağustos 2025

Farklı bağlanma stillerinin ayrılık sonrası duygusal tepkilere etkisi Romantik...

Devamı
Grup Terapisi
Grup Terapisi
11 Ocak 2024

"Ne olmadığımızı keşfetmemiz ne olduğumuzun keşfine giden bir adımdır." -...

Devamı
DEHB’li Biriyle İlişki Yaşamak
DEHB’li Biriyle İlişki Yaşamak
19 Ocak 2025

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), hem çocukluk hem de...

Devamı
Duygusal Bağımlılık: İçsel Özgürlüğünüzü Geri Kazanın
Duygusal Bağımlılık: İçsel Özgürlüğünüzü Geri Kazanın
13 Aralık 2024

Duygusal bağımlılık, bireyin kendini tamamlanmış hissetmek için belirli duygulara...

Devamı

Instagram

klinikpsikologtugceturanlar

Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fi Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fiziksel sınırlarla değil, duygusal ve dijital alanlarla da şekillendiğini ortaya koyan bir kavramdır. 

Sosyal medyada flörtöz etkileşimler, eski sevgiliyle gizli mesajlaşmalar ya da partnerden saklanan yakınlıklar, görünürde küçük olsa da güveni zedeleyebilir. Bu davranışların ortak özelliği gizlilik, duygusal yatırım ve ilgi odağının partnerden başkasına kaymasıdır. Bu nedenle mikro aldatma, ilişkilerde belirsizlik ve güvensizlik duygularını tetikleyerek büyük krizlere yol açabilir❤️‍🩹

Bununla birlikte, her davranışın mikro aldatma sayılıp sayılmayacağı çiftlerin ortak sınırlarına bağlıdır. Bazı ilişkilerde eski sevgiliyle iletişim önemsiz görülebilirken, başka bir ilişkide bu durum ciddi bir güven sorununa dönüşebilir. Bu nedenle mikro aldatmayı anlamanın anahtarı, partnerlerin açık iletişim kurması, sınırlarını netleştirmesi ve birbirlerinin hassasiyetlerini gözetmesidir. Şeffaflık ve empati, mikro aldatmanın ilişkilerde yıkıcı bir tehdit olmaktan çıkıp, güveni güçlendiren bir farkındalık alanına dönüşmesini sağlayabilir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi? Aşa 🥀 Erkek Narsisizm mi, Dişi Narsisizm mi?

Aşağıdaki cümlelerden hangileri size daha tanıdık geliyor?

1. Başkalarının hayranlığına ihtiyaç duyarım ve bu benim değerimi kanıtlar.
2. Çoğu zaman empati kurmakta zorlanırım ve mesafeli dururum.
3. İlişkilerde kontrolün bende olmasını isterim.
4. Kendimi çoğu zaman kurban gibi hissederim.
5. Kabul görmek için uyum sağlarım, bazen de kendimden vazgeçerim.
6. Partnerimin başarılarını ve güçlü yanlarını kendi kimliğime katmaya çalışırım.

👉 Eğer daha çok 1-2-3 size uyuyorsa, erkek narsisizmine özgü yönler sizde daha baskın olabilir.

👉 Eğer daha çok 4-5-6 size uyuyorsa, dişi narsisizme özgü yönler sizde daha fazla olabilir.

(Bu test bir tanı aracı değildir; sadece farkındalık yaratmayı amaçlar.)

Barbel Wardetzki, Almanya’da narsisizm üzerine çalışan terapist ve yazar. Onun “Dişi ve Erkek Narsisizm” diye yaptığı ayrım, biyolojik cinsiyetten çok narsisizmin iki farklı dışavurum biçimini anlatıyor:

1. “Erkek narsisizm” (männlicher Narzissmus)

* Daha çok gösterişli, dışa dönük, üstünlük vurgulu bir tarzı ifade eder.
* Tipik özellikler: kibir, grandiyözlük, başarıya ve güce odaklanma, sürekli takdir arama.
* Dışarıdan güçlü, etkileyici, hatta “dokunulmaz” görünür.
* Yani bu daha çok toplumun “maskülen güç” imgeleriyle örtüşüyor.

2. “Dişi narsisizm” (weiblicher Narzissmus)

* Daha çok ilişki odaklı, bağımlı, onay arayışlı bir narsisizm biçimi.
* Tipik özellikler: sürekli sevilme, kabul görme, vazgeçilmez olma ihtiyacı; fedakârlık yaparak değer kazanma çabası.
* Dışarıdan uyumlu, alçakgönüllü biri gibi görünebilir ama altında derin bir değersizlik ve onaylanma açlığı vardır.
* Bu da toplumun “feminen uyum” beklentileriyle bağlantılıdır.

👉 Wardetzki’nin asıl vurgusu şu: Her iki biçim de özde aynı narsisistik yarayı (değersizlik ve reddedilme korkusu) saklar, sadece toplumda öğrenilen rollere göre farklı maskelerle dışa vurulur.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
❤️‍🩹 Duygu köprüsü, geçmişte yaşadığımız yoğun bir duygunun, bugün benzer bir durumla karşılaştığımızda yeniden tetiklenmesidir. 

İlişkinizdeki Duygu Köprüsünü Keşfetmek İçin Kendinize Aşağıdaki Soruları Sorabilirsiniz

Partnerimin bu davranışı bende hangi duyguyu tetikledi?

Bu duyguyu ilk kez hayatımda ne zaman hissetmiştim?

Geçmişte bu duyguyu hissettiğim olay kiminle yaşanmıştı?

Şu anki tepkim gerçekten bugünkü duruma mı ait?

Bu farkındalık, ilişkide nasıl daha sağlıklı bir tepki vermeme yardımcı olabilir?

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
🍃 Travmatik bağlanmayı kişisel farkındalık 🍃 Travmatik bağlanmayı kişisel farkındalık açısından anlamak için üç parçaya ayıralım:

1. Döngüyü tanımak

Travmatik bağlanmada ilişkiler genelde şu döngüyü izler:
1. Yakınlık / balayı dönemi → Partner çok sevgi dolu, özel hissettiriyor.
2. Gerginlik → Eleştiri, uzaklaşma, küçümseme başlıyor.
3. İncitme → Kötü davranış, ihanet, şiddet, duygusal manipülasyon.
4. Telafi → Özür, sevgi gösterileri, “bir daha olmayacak” sözleri.
5. Döngü tekrar başlar.

Soru: Sizin deneyiminizde bu tür iniş-çıkışlar olmuş muydu? Varsa, genelde hangi aşamada ilişkiye daha çok tutunma hissi geliyordu?

2. Bağlılığı güçlendiren psikolojik mekanizmalar

* Dopamin ve adrenalin dalgalanmaları: Yoğun kötü-iyi geçişleri beynin ödül sistemini etkiler.
* Umut bağı: “Bir gün hep iyi olacak” beklentisi.
* Kendi değer algısının bağa bağlanması: “O beni severse değerliyim” inancı.
* Yalnızlık ve korku: İlişkinin bitmesinin yarattığı boşluk korkusu.

Mini farkındalık çalışması: 1 dakika boyunca gözlerinizi kapatıp şunu fark edin: “Onu düşününce midemde/kalbimde/hissiyatımda nasıl bir duygu ya da gerginlik oluyor?”

3. Döngüyü kırmaya yönelik ilk farkındalık adımları

* Gerçeklik listesi tut: Onun hem iyi hem kötü anlarını tarafsızca yazmak, zihnin sadece “iyi” anlara tutunmasını dengeler.
* İçsel ihtiyaçları keşfet: Bu bağ, hangi çocukluk ihtiyacını (güven, onay, sevgi) tetikliyor?
* Destek ağı: Güvendiğin kişilerle yaşadığın döngüyü konuşmak, yalnızlık hissini azaltır.
* Küçük kopuş pratikleri: Tamamen kopmak zor geliyorsa, önce mesajlaşma süresini, görüşme sıklığını kademeli azaltmak.

Umarım bu bilgiler yolunuzu aydınlatmaya yardımcı olur 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Hayatımız boyunca sıklıkla kendimize ya da başkalarına “Bu normal mi?” diye sorarız. Peki, aslında “normal” nedir? Kim belirler, neye göre değişir? “Normal”, çoğu zaman toplumun ortalama kabul ettiği davranış, düşünce ve duyguları ifade eden bir kavram olarak kullanılır. Ancak bu sınırların kesin ve değişmez olduğunu söylemek mümkün değildir.

Çünkü “normal”, kültüre, zamana, yaşanılan çevreye ve hatta kişinin yaşam dönemine göre farklılık gösterir. Bir toplumda kabul gören bir davranış, başka bir toplumda yadırganabilir. Hatta aynı toplumda bile yıllar geçtikçe normal kabul edilen şeyler değişebilir. Bir dönem tabu olarak görülen konular, bugün gündelik sohbetlerin parçası haline gelebilir.

Psikolojide ise “normal” ve “anormal” ayrımı, çoğu zaman işlevsellik üzerinden yapılır. Bir davranış ya da duygu, kişinin günlük yaşamını ve ilişkilerini olumsuz etkilemeye başladığında, bu durumun üzerinde durmak gerekebilir. Fakat burada da kesin bir çizgi çizmek zordur; çünkü her insanın başa çıkma yolları, duygu yoğunluğu ve yaşam deneyimleri birbirinden farklıdır.

✨✨✨✨

“Tut ki şu anda gece yarısı aniden güneş doğuveriyor. Gece yarısında! Zerre kadar şaşırtmaz mı bu seni?’
‘Hayır’ diye yanıtlıyorum, ‘bu, zerre kadar şaşırtmaz beni.’
Barcelonalı saatçi yüksek sesle: ‘Ben şaşırırdım yahu! Hatta o kadar ki, herhalde kafayı oynatırdım’ dedi.
İşte tam burada Salvador Dali sadece kendine özgü o görkemli hazır yanıtlarından birini yumurtluyor:
‘Bende ise tam tersi! Kafayı oynatanın güneş olduğunu düşünürdüm.’

Bir Dahinin Güncesi
Salvador Dalí
Instagram'da takip et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Ebeveyn EMDR EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi Jung Kişilik Bozuklukları narsist Online EMDR Online psikolog Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Stres Bozukluğu Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi Çocukluk Travmaları çocukluk çağı travmaları İlişkiler

Son Eklenenler

  • Bağlanma Stili ve Ayrılıkla Başa Çıkma
  • Mutluluk Korkusu: Neden Bazı İnsanlar Mutluluk Hissinden Kaçar?
  • Mikro Aldatma ve İlişkiler
  • Dişi ve Erkek Narsisizm: İlişkilerde İki Farklı Yüz
  • İlişkilerde Pygmalion Etkisi: Beklentilerimiz Bizi Nasıl Şekillendirir?
  • Kuşaklararası Travma Aktarımı

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz