Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
featured_image

Yetişkinlerde Bağlanma Biçimleri: Sizinki Hangisi?

8 Ocak 2024 Yazar: Tuğçe Turanlar Bağlanma Stilleri 0 Yorum

Yetişkinlerde bağlanma biçimleri, John Bowlby’nin geliştirdiği Bağlanma Teorisi’nin bir uzantısı olarak ele alınır. Mary Ainsworth ve daha sonraki araştırmacılar tarafından çocukluk dönemi bağlanma stilleri üzerine yapılan çalışmalar, yetişkin ilişkilerine de uyarlanmıştır. Yetişkinlerin bağlanma biçimleri, erken yaşam deneyimlerine ve bu deneyimlerin içsel çalışma modellerine nasıl yansıdığına bağlı olarak farklılık gösterir. “İçsel çalışma modelleri”, bireyin kendisi, diğer insanlar ve ilişkiler hakkındaki inançları ve beklentileri anlamına gelir. Bu modeller, çocukluk döneminde yaşanan deneyimlerden etkilenerek şekillenir ve yetişkinlikteki ilişki dinamiklerini etkiler. Örneğin, erken yaşamda güvenli bir aile ortamı yaşayan bir birey, yetişkinlikte daha sağlıklı ilişkiler kurma eğiliminde olur. İhmal veya istikrarsız ilişkiler yaşayan bir çocuk ise yetişkinlikte güven sorunları yaşar.

Yetişkinlerde Bağlanma Biçimleri

Güvenli Bağlanma:

  • Güvenli bağlanan yetişkinler, ilişkilerde rahat ve destekleyici davranır.
  • Karşılıklı bağımlılık ve anlayış gösterirler.
  • Olumsuz durumlarla başa çıkabilmek için etkili iletişim becerileri ve duygusal düzenleme yetenekleri geliştirirler.

Kaygılı-güvensiz bağlanma:

  • Bu tür bağlanma gösteren yetişkinler, ilişkilerde güvensizlik ve reddedilme korkusu yaşarlar.
  • Aşırı bağımlılık ve aşırı duygusal tepkiler sergileyebilirler.
  • Partnerlerine karşı aşırı talepkâr veya yapışkan davranışlar gösterebilirler.

Kaçıngan-güvensiz bağlanma:

  • Kaçınmacı bağlanma stili gösteren yetişkinler, yakınlıktan ve duygusal bağlardan kaçınma eğilimindedir.
  • Bağımsızlık ve kendine yeterlilik vurgusu yaparlar.
  • Duygusal olarak uzak dururlar ve ilişkilerde derin bağlantı kurmaktan kaçınırlar.

Karma/Karışık Bağlanma:

  • Karma bağlanma stili gösteren yetişkinler, hem kaçınmacı hem de kaygılı özellikleri bir arada sergileyebilirler.
  • İlişkilerde tutarsız ve öngörülemez davranışlar gösterebilirler.
  • Güvensizlik ve bağlanma konusunda karışık duygular yaşarlar.

İlişkiler Üzerindeki Etkisi

İlişki Memnuniyeti

  • Uyum ve Memnuniyet: Güvenli bağlanma stili gösteren çiftler, genellikle daha yüksek ilişki memnuniyeti ve uyum yaşar. Bu tür bağlanma, karşılıklı saygı, güven ve anlayış temelinde kurulur.
  • Çatışma Çözümü: Güvenli bağlanan çiftler, çatışmaları daha sağlıklı ve yapıcı bir şekilde ele alır. Bu, ilişkinin genel memnuniyetini ve dayanıklılığını artırır.
  • Esneklik: Güvenli bağlanma, değişikliklere ve zorluklara karşı ilişkide daha fazla esneklik sağlar. Bu çiftler, zor zamanlarda birbirlerine destek olma eğilimindedir.

İletişim Tarzları

  • Açık ve Etkili İletişim: Güvenli bağlanan bireyler genellikle daha açık ve etkili iletişim kurar. Duygularını ve ihtiyaçlarını açıkça ifade eder ve partnerlerinin duygularına karşı duyarlı olur.
  • İletişim Zorlukları: Diğer taraftan, kaçınmacı veya kaygılı bağlanan bireyler, genellikle ilişki içinde iletişim zorlukları yaşar. Bu da yanlış anlaşılmalara ve memnuniyetsizliklere yol açar.
  • Çatışma Yaklaşımı: Güvenli bağlanan bireyler, çatışmaları ele alırken daha yapıcı ve çözüm odaklıdır. Kaçınmacı veya kaygılı bağlananlar ise çatışmalardan kaçınır veya aşırı duygusal tepkiler verir.

Duygusal Sağlık

  • Olumlu Etkiler: Güvenli bağlanma, bireylerin duygusal sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratır. Bu bireyler genellikle daha düşük stres seviyelerine ve daha yüksek özsaygıya sahip olur.
  • Duygusal Stres ve Sorunlar: Diğer bağlanma stilleri, özellikle kaygılı ve kaçınmacı bağlanma, duygusal stres ve ilişkisel sorunlara yol açar.
  • Duygusal Düzenleme: Güvenli bağlanan bireyler, duygusal düzenleme konusunda daha beceriklidir. Bu, onların ilişkilerinde ve kişisel yaşamlarında daha sağlıklı duygusal deneyimler yaşamalarını sağlar.

Terapi ve Gelişim

  • Psikoterapi: Bağlanma stili üzerine çalışmak, bireylerin ilişkilerini ve duygusal sağlıklarını iyileştirmek için psikoterapi ve danışmanlık süreçlerinde önemli bir odak noktası olur.
  • Kişisel Gelişim: Bireyler, kendi bağlanma stillerini anlayarak ve üzerinde çalışarak, daha sağlıklı ve tatmin edici ilişkiler kurma yolunda ilerleyebilirler.

Yetişkinlerde bağlanma biçimlerini anlamak ve üzerinde çalışmak, bireysel ve ilişkisel refah için önemli bir adımdır. Bu konuda profesyonel destek almak, bu süreçte oldukça değerlidir.


Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar, psikodinamik yönelim ağırlıklı çalışmaktadır. Travmalarla çalışırken EMDR yöntemini, kişilik örüntüleriyle çalışırken Şema Terapiyi, ilişkilerde ise Gottman Çift Terapisi yaklaşımını kullanmaktadır. Özellikle narsisizm, bağlanma sorunları ve ilişkisel dinamikler üzerine yoğunlaşır. Yazılarında hem klinik deneyimlerinden hem de bilimsel araştırmalardan beslenerek psikolojik kavramları herkesin anlayabileceği bir dille aktarmayı amaçlar.


 

İlişkiler
Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Yetişkinlerde Travma
Yetişkinlerde Travma
15 Ocak 2024

Yetişkinlerde travma, çocukluk çağında yaşanmış olaylardan, ani şiddet içeren...

Devamı
Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
25 Ağustos 2025

Farklı bağlanma stillerinin ayrılık sonrası duygusal tepkilere etkisi Romantik...

Devamı
Travma Bağı Nedir, Travma Bağından Nasıl Kurtulurum?
Travma Bağı Nedir, Travma Bağından Nasıl Kurtulurum?
23 Aralık 2023

Travma Bağı Nedir? Travma bağı, genellikle zorlu ve toksik ilişkilerde, kişinin...

Devamı
Bağlanma Stilleri: Neden Zıt Kişiliklere Çekiliriz?
Bağlanma Stilleri: Neden Zıt Kişiliklere Çekiliriz?
14 Ekim 2025

Bağlanma Stilleri Nedir? İlişkilerdeki Görünmez Dinamikler Bağlanma kuramı,...

Devamı

Instagram

🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendim 🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendimizi duymadan, duygularımızı fark etmeden ilerleriz. Oysa küçük bir mola verip içimize döndüğümüzde değişimin ilk adımını atmış oluruz. Kendine Dönüş Rehberi, bu yolculukta sana eşlik etmesi için hazırlandı.

🦋 Yedi gün boyunca kısa okumalar, egzersizler ve sorularla kendine daha yakından bakmayı, duygularını tanımayı ve içindeki farklı sesleri keşfetmeyi deneyimleyeceksin. Bazen güçlü yanlarını hatırlayacak, bazen sınır koymayı çalışacak, bazen de içindeki küçük çocukla buluşacaksın. Her gün 10–15 dakikanı ayırman, kendinle kurduğun bağı güçlendirmek için yeterli.

✨Bu rehber terapi yerine geçmez. Ama farkındalığını artırmana, kendine daha şefkatli yaklaşmana ve geleceğe dair yeni niyetler koymana destek olabilir. 

🦋✨ Yolculuğun sonunda kendi notlarınla şekillenen kişisel bir defterin olacak: sana ait, sana yol gösteren bir pusula.

7 Gün 7 Adım: Kendine Dönüş Rehberi
	1.	Kendine Bakışın
	2.	Duyguların Haritası
	3.	İç Sesini Resmet
	4.	Güçlü Yanlarının Kolajı
	5.	“Hayır” Günlüğü
	6.	Küçük Çocuğa Mektup
	7.	Gelecek Benliğe Niyet

🔗 Kendine Dönüş Rehberi’ni profilimdeki linkten veya www.tugceturanlar.com’dan ücretsiz indirebilirsin.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocu Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocuk, dış koşulları değiştiremeyeceği için hayatta kalma stratejisi olarak çoğu zaman suçu kendine yükler. Bu durum, “kontrol yanılsaması” yaratarak çaresizlik duygusunu hafifletir. Ancak çocuklukta geliştirilen bu mekanizma, yetişkinlikte de ilişkilerde kendini gösterir: partneri yüceltmek, sürekli özür dilemek ya da terk edilme korkusu yaşamak gibi örüntüler bu geçmiş stratejinin izleridir.

Bu durum özellikle kaygılı bağlanma eğiliminde ve narsisistik ilişkilerde çok görülür ❤️‍🩹

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “benci İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “bencillik” olarak algılansa da, aslında hem kişinin hem de ilişkinin sağlığını koruyan bir adımdır. 

Sınır, duyguları, zamanı, enerjiyi ve değerleri koruyan görünmez bir çizgidir; sevgiyi azaltan bir duvar değil, ilişkiyi daha güvenli ve saygılı kılan bir çerçevedir. Sağlıklı sınırlar duygusal, fiziksel, dijital ya da değer temelli olabilir ve iletişime kapıyı kapatmaz; tam tersine beklentileri netleştirerek çatışmaları azaltır, iletişimi güçlendirir ve güvenli bağlanmayı destekler.

Bencillik algısının kökeninde genellikle kaygılı bağlanma örüntüleri, “fedakârlık = sevgi” gibi kültürel kalıplar ve çocuklukta “hayır” demeyle ilişkilenen suçluluk duyguları vardır. Oysa sınır koyabilen kişi, partnerine de alan tanır; bu da saygıyı ve güveni artırır. 

Gottman Çift Terapisi’nde de vurgulandığı gibi, mutlu çiftler hem “biz” olmayı hem de “ben” kalabilmeyi başarır ❤️

Kısacası, sınır koymak sevgisizliğin değil özsaygının göstergesidir; gerçek yakınlık ise sınırların yok sayılmasıyla değil, kabul edilip saygı duyulmasıyla mümkündür.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan bir deneyim değil; sosyal medya da bu sürecin önemli bir parçası haline geldi 💔

Eski partnerin paylaşımlarını görmek, hikâyelerini takip etmek ya da ortak fotoğraflarla karşılaşmak, duygusal toparlanmayı zorlaştırabilir. 

Kaygılı bağlanan kişiler ayrılık sonrası sosyal medyada daha yoğun “takip” davranışı gösterirken; kaçınan bağlanan kişiler genellikle tüm dijital izleri silmeyi tercih eder. 

Modern ilişki dinamikleri arasında yer alan “ghosting” (aniden ortadan kaybolma) ve “breadcrumbing” (ufak mesajlarla umut verip ilişkiyi sürüncemede bırakma) gibi davranışlar ise bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

🔗 Yazının tamamını www.tugceturanlar.com’da okuyabilirsiniz 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Instagram'da takip et

Öne Çıkan Konular

  • Narsisizm
  • İstismar ve Manipülasyon
  • Bağlanma Stilleri
  • Psikodinamik Terapi
  • EMDR
  • Şema Terapi
  • Gottman Çift Terapisi

Son Eklenenler

  • Bağlanma Stilleri: Neden Zıt Kişiliklere Çekiliriz?
  • Maladaptive Daydreaming – Aşırı Hayal Kurmak Bir Hastalık mı?
  • Bipolar Bozukluk Nedir? Belirtileri, Türleri ve Tedavi Yöntemleri
  • Kişilik Bozukluklarında EMDR Terapisi
  • Travmatik Anılar ve EMDR Terapisi: TSSB Belirtilerinde İyileşme
  • İlişkilerde Değişim ve Güçlü Bağların Sırları

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz